Patolojik meme başı akıntısı olan kadınlarda mikroduktektomi'nin tanı ve tedavideki yeri


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: AYTAÇ EMRE KOCAOĞLU

Danışman: Kenan Çetin

Özet:

Meme polikliniklerine başvuran hastaların yaklaşık onda birinin şikayeti meme başı akıntısıdır. Gebelik ve laktasyon dışında spontane, tek taraflı, tek duktustan kaynaklanan, kanlı veya seröz akıntı patolojik meme başı (PMB) akıntısını tarifler. Günümüzde patolojik meme başı akıntısının konvansiyonel tanı ve tedavisi cerrahi duktus eksizyonudur. Bu amaca yönelik tanımlanan cerrahi prosedürler subareolar eksizyon ve izole duktus eksizyonudur( microduktektomi). Bu çalışmada amacımız PMB akıntısı olan kadınlarda izole duktus eksizyonu uygulayarak malignite oranlarımızı saptamak, malignite saptanan hastalarda işlemin yeterliliğini irdelemek ve klasik görüntüleme yöntemlerinin intraduktal lezyonları saptamadaki başarısını araştırmaktır. Ocak 2013 - Ağustos 2015 tarihleri arasında PMB akıntısı şikayeti ile meme polikliniğine başvuran ve PMB akıntısının 3 kriterinin (spontane, seröz/kanlı, tek kanaldan) en az 2'ini taşıyan hastalara yaşlarına uygun olarak meme ultrasonografisi, mamografi, meme MRG ile değerlendirilip akıntı sürüntü sitolojisi alındıktan sonra operasyon önerildi. Operasyonu kabul eden 55 hastaya Kartal Dr.Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma hastanesi Meme ve Endokrin Cerrahi Ünitesi tarafından ameliyathane ortamında, genel anestezi altında 55 Microduktektomi işlemi gerçekleştirildi. Operasyonu kabul eden 55 hastanın tümüne mikrodutektomi işlemi gerçekleştirildi. Hastalar akıntılarının karakterine göre gruplandırıldı. 55 hastanın 41'inde PMB akıntısının 3 kriteri de mevcuttu (PMB: tek kanaldan, spontan, kanlı veya seröz).Kalan 14 hastada ise 3 kriterden en az ikisi mevcut idi. Opere edilen hastaların 10 tanesinde potansiyel neoplastik ve malign lezyon (PNML) ve 25'inde papillamatöz lezyon (soliter papillom-SP veya multiple papillom-MP) tespit edildi. Hastların 20 tanesinde incelenen piyes patlojilerinde herhangi bir lezyon saptanmamış olup, duktal ektazi/periduktal mastit olaral rapor edildi. Üç kriterinde pozitif olduğu 41 hastanın 21 tanesine soliter papillom ve multipl papillom saptandı; 8 tanesinde de PNML saptandı. Üç kriterden ikisinin pozitif olduğu 14 hastadan 4'ünde soliter papillom ve multipl papillom;2'sinde ise PNML saptandı.Çalışmaya dahil olan 55 hastanın hiçbirinde herhangi bir komplikasyon saptanmadı; 54'ünde semptomatik rahatlama sağlandı; 1 hastada operasyon sonrasında akıntı şikayetinin devam etmesi üzerine reoperasyon planlandı ve incelenen piyes patolojisinde yabancı cisim reaksyonu saptandı. Patoloji sonucu DCİS rapor edilen bir hastada ise cerrahi sınır pozitifliği saptanması üzerine reoperasyon planlandı. Bu çalışmanın bulguları, doğru endikasyonla yapılan mikroduktektominin klasik tanı yöntemleri ile kolaylıkla atlanabilecek olan prekanseröz meme lezyonlarının yakalanarak uygun tedavinin tamamlanmasına olanak sağladığını göstermektedir. Aynı zamanda malignite riski olmayan lezyonlarda hastaların semptomatik tedavisini sağlamaktadır. Meme başı akıntısının 2 kriterini taşıyan kadınlarda da mikroduktektomi işleminin öncelikli olarak düşünülmesinin yanlış bir görüş olmadığı kanaatindeyiz. Anahtar Kelimeler: Patolojik Meme Başı Akıntısı, Mikroduktektomi