Güliz Baydemir "Ab-ı Hayat/Aqua Vitae" 18.07-24.08 2024 Kişisel sergi


Baydemir G.

  • Etkinlik Alanı: Plastik Sanatlar
  • Etkinlik Türü: Kişisel Sergi
  • Gösterim: Özgün Eser
  • Ülke / Şehir Türkiye / Muğla
  • Tarih: 01 Temmuz 2024
  • Araştırma Alanı: Sosyal ve Beşeri Bilimler, Sanat
  • Özet:

    Güliz Baydemir,  “Ab-ı Hayat/Aqua Vitae” adlı  sergide, tüm çevresini örgütleyen ve inşa eden insanoğlunun ölümsüzlük ve sonsuzluk arayışını, hayatın başlangıcı olan su ile kurduğu ilişki üzerinden ele alır.
    Yaratısal, biyolojik, tarihsel ve dinsel atıflarla tanıdık imajlara yeni anlamlar ve bağlamlar yükleyen sanatçı, eserlerinde zaman, mekan ve figürlerin aidiyetlerini manipüle ederek ironik bir dil oluşturur. Günümüz gerçekliği ile kurgu dünyalar arasında bir geçit inşa ederken bireysel bir sembolizm dili kullanır.
    Resimlerinde kırmızı renk var oluşun, sarı ve turuncu umudun, mavi ve yeşil ise sonsuzluğun ifadesidir. Hayatın acımasız gerçeklerinden kaçış kurgularının yer aldığı yapıtlarında, mimari öğeler; tükenişe sürüklenen evrende düzenlilik yaratarak bir ütopya inşa etme çabasını simgeler. Resimlerinde eklektik bir biçim dili kullanan sanatçı, akromatik formlar ile kroması yüksek renk alanlarının zıtlığını organize ederken, yapıtın inşa aşamalarını yer yer izleyicinin tanıklığına sunar.
    Güliz Baydemir’in farklı serilerine ait su temalı eserlerden oluşan bu sergide, özellikle Freudçu yaklaşımda ana rahmine geri dönme arzusunun sembolü olan havuzlar dikkat çeker. Sergiye adını veren ‘Ab-ı hayat/Aqua Vitae’ (yaşam pınarı, gençlik çeşmesi, bengi su…) tüm dünya mitolojilerinde ve cennet tasvirlerinde karşılaştığımız sonsuz gençliği vadeden bir ölümsüzlük suyudur.
    Sanatçı, yapıtlarında izleyiciyi yalnızlık ve ıssızlığa davet ederek, kaynakların sınırsız olduğu ve insanların ölümsüz olduğu ‘o yer’e geri dönme arzusunu sorgulamaya iter. Amerikalı Psikiyatrist Robert Lifton, çürüme ve yok olma genel akımına karşı gösterdiğimiz çabayı ‘homeostasis’ olarak adlandırır. Ve tüm faaliyetlerimizin altındaki itici gücün ölümsüzlük peşinde koşmak olduğunu söyler.
    “Aslında sanatın kendisi de insanın ölümsüzlük mücadelesinin bir sembolüdür.”