İnsan kaynaklı çevresel felaketlerden biri küresel ısınma sonucu meydana gelen iklim değişiklidir. İklim değişikliği, iklimin ortalama durumunda onlarca yıl veya daha uzun yıllar boyunca süren istatistiksel olarak anlamlı değişimler şeklinde ifade edilmektedir. İklim değişikliği sonucunda ise, küresel ortalama sıcaklığı artmakta, ekstrem hava/iklim olaylarının frekansı, süresi, şiddeti ve zamanlaması değişmekte, eriyen buzullar ve okyanus suyunun termal genişlemesi nedeniyle küresel deniz seviyesi yükselmekte, biyosferde fenolojik olayların başlama/sona erme tarihleri değişmekte ve birçok canlı türünün nesli tükenmeye yüz tutmaktadır. İklim değişikliği bir yandan dünyanın coğrafi ve jeolojik yapısında birtakım değişikliklere yol açarken aynı zamanda insanların toplumsal ve sosyolojik evrimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Çünkü çevre insan aktivitelerinin bir ürünü olduğuna göre içinde yaşadığımız çevrenin de insan yaşamını farklı şekillerde etkilemesi çok doğaldır. Nitekim küresel bir kriz olan iklim değişikliğinde çözüm merci olan politika aktörlerinin (merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları) iş birlikteliği önemlidir. Bu doğrultuda araştırmanın problemi, “iklim değişikliğine karşı mücadelede politika aktörlerinin endişe seviyeleri hangi aşamadadır?” şeklinde belirlenmiştir. Projesinin amacı, Türkiye’de iklim değişikliğine karşı mücadele eden politika aktörlerinin endişe düzeylerinde yaşanan değişim ve gelişimi iş birliği ağı modeli temelinde ortaya koyabilmektir. Araştırmanın kapsamı, iklim değişikliğine karşı mücadelede iş birliği ağı modelini esas alan bütün iller girmektedir. Ancak çalışma 2020 yılı verileriyle nüfusu 15 milyonu aşan, Avrupa’nın en kalabalık, dünyanın ise en kalabalık 15 kenti arasında yer alan İstanbul ile sınırlandırılmıştır. Araştırmanın örneklem grubu, merkezi yönetim kapsamında İstanbul Valiliği, yerel yönetimler kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi, özel sektör kapsamında iklim krizi ve enerji sorununu gündemine alan başta sanayi, tarım, ulaştırma vd. sektörlerden bazıları ve sivil toplum kuruluşları kapsamında, isminde çevre kelimesi geçen STK’lar arasından seçilecektir. Bu doğrultuda, ilk olarak, örneklem olarak seçilen kurumlar ile derinlemesine yüz yüze görüşmelerin yapılması planlanmaktadır. İkinci olarak ise, kurumların internet sitelerinde yer alan bilgi ve haber kaynaklarının doküman incelemesi yöntemiyle incelenmesi planlanmaktadır.