Bekler T. (Yürütücü), Demirci A., Bekler F. N., Karabulut H., Konca A. Ö.
Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje, 2020 - 2022
Jeotermal alanlar,
sismik aktivitelerin oldukça yoğun ve gerilim değişimlerine duyarlı
bölgelerdir. Isı akısının yüksek olması, barındırdıkları çok çataklı bölgeler
ve yüksek orandaki gözenek sıvısı, depremlerin karakterini ve birbiri arası
etkileşiminin anlaşılmasında doğal bir laboratuvar oluştururlar. Biga
Yarımadası’nın güneybatı ucunda yer alan ve aktif jeotermal bir bölge olan Ayvacık (Çanakkale)
– Tuzla’da 6 Şubat 2017 tarihinde meydana gelen deprem (Mw=5.4) ve sonrasında
devam eden uzun süreli aktivite bölgenin sismotektonik yapısının daha detaylı
çalışılması gerekliliğini ortaya koymuştur. Sismik aktivitenin gözlemlenmesi
amacı ile depremden 1 hafta sonra Ayvacık köyleri ve yakın çevresine 10 adet
3-Bileşen geniş bantlı sismometreden oluşan geçici bir sismik ağ proje
ekibimizce kurulmuştur. Toplanan veri ile yapılan ilk 12 aylık analizlerden 22,000
den fazla mikrodeprem saptanmıştır. Ön değerlendirmeler, depremlerin konumları
ve büyüklük eşik seviyesi gibi parametrelerde önemli oranda iyileşmeler
sağladığını göstermektedir. Depremlerin kaynak mekanizması çözümleri, ağırlıklı
olarak KB-GD yönlü normal atım
bileşeni olan faylanma karakteri göstermektedir. Başlatılan bu çalışmanın ön sonuçları yerel
deprem etkinliğinin yeterince hızlı sönümlenmediğini ve aktivitenin uzun bir süre daha devam
etme olasılığını göstermektedir. Deprem aktivitesinin uzun sürmesi ve Mw>5
birçok deprem üretmesi bölgede oldukça parçalı ama etkileşim içerisinde olan
fayların olduğunu göstermektedir. Tüm bu gözlemler yüksek ısı akısı, gözenek
sıvısı ve fayların etkileşimini çalışmak için önemli bir fırsat ortaya
çıkarmıştır. Bu yüzden yalnızca deprem aktivitesinin değil aktivitenin
zaman-uzay içerisindeki değişiminin, yeraltı yapısının (üst kabuk-alt
kabuk-Moho) ve sıvı etkisinin araştırılması önem kazanmaktadır.
Bu projenin hedefi Edremit Körfezi ve Ayvacık yarımadası ve çevresini
kapsayan daha yoğun, geçici bir ağ kurularak ayrıntılı kabuk-manto hız yapısını
elde etmek, depremselliğin zamansal değişimini, mekanizmalarını ve kümelenme
özelliklerini, tekrar eden depremleri ortaya çıkarmak ve fayların etkileşimini
incelemektir. Ayvacık Yarımadası’nda kurulu ve sürekli kayıt yapan geçici
istasyonlara ek olarak bölgede en az 5 istasyon daha kurulması
hedeflenmektedir. Bu ölçekte bir çalışma ile jeotermal kaynaklar, yerel
depremsellik ve jeolojik yapı ile bölgenin sismotektonik özelliklerini
ilişkilendirebilmek mümkün olabilecektir.