JOURNAL OF AWARENESS, cilt.7, sa.4, ss.169-177, 2022 (Hakemli Dergi)
Seramik
en eski sanat dallarından biridir. Arkeolojik buluntular eşliğinde ilk
üretilmiş seramik parçaların temel ihtiyaçları karşılamak üzerine üretilmiş
olduğunu görmekteyiz. Saklama, pişirme gibi işlevleri yerine getirecek olan
seramik kap kacaklar fonksiyonu üzerine temellenmiş bir form ile karşımıza
çıkmaktadır. Bugün seramik, halen fonksiyonel kap kacaklarda, sağlık gereçleri,
karo üretiminde ve hatta ileri teknoloji seramikleri ile uzay bilimlerinde
sıklıkla karşımıza çıktığı gibi sanatsal bir üretim aracı olarak da kullanılan
bir malzemedir.
Binyıllardır
fonksiyonu üzerinden şekillenmiş ve bugüne kadar gelmiş bir malzeme olarak
seramiğin kavramsal sanat alanında kullanılmaya başlamış olması tarihsel
sürecinde oldukça yakın bir zamana denk düşer. Kavramsal sanat alanında bir
malzeme olarak seramiğin kullanımının yanı sıra işlevsel ve geleneksel seramik
formlar üzerinden kavram üretmiş bir İngiliz sanatçı olan Melanie Brown bu
çalışmanın ana konusudur. 1978’den bu yana İngiltere Monmouthshire’daki stüdyosunda
tornada şekillendirdiği çaydanlıkları ilk bakışta sıradan çaydanlıklar gibi
görünse de, formlarıyla aile kavramını irdelemiş, bireyselliklerini koruyan
grup içindeki bireyleri incelemiş ve ateşin malzemeyi değiştirmesi üzerine
düşündürmüştür. Kısacası Brown’ın çaydanlıkları, formun tüm ihtiyaçlarını
içinde taşıyan, ince, zarif iyi tasarlanmış ve istenirse lezzetli çayların
demlenebileceği çaydanlıklar olmanın ötesinde birer heykele dönüşmüştür. İşlev,
kavramdan daha aşağı bir konumda yer almış gibi, izleyici formu kullanmaktan
çok izlemeye yönelmektedir.