Halid Recep Arman’s Approach in Polyphonıcızatıon of Turkosh Music


Çokamay B.

13. Uluslararası Hisarlı Ahmet Sempozyumu, Kütahya, Turkey, 8 - 11 June 2023, pp.21-22

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Kütahya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.21-22
  • Çanakkale Onsekiz Mart University Affiliated: Yes

Abstract

The concepts of Turkish music and polyphony have been associated with each other for nearly 200 years. In addition to the modernization movements in the Ottoman Empire, polyphonic Turkish music gained momentum in the Republican period with composers studying in foreign countries, and became a national issue with the intellectual contribution of thinkers of the period such as Ziya Gökalp and Mustafa Kemal's efforts, will and desire to carry Turkish music to universal dimensions. This new genre, known as "polyphonic Turkish music", was initially created by singing Turkish folk songs in a timed system and using western music harmony. Composers in this genre usually took folk music motifs in their entirety and sometimes composed new music from these motifs. In both formation processes, the composers of the period composed their music within the framework of the compositional understanding of the schools where they received their education. In addition to this progress in the civilian wing, the military wing, which felt and carried the Ottoman heritage more, included very few works. During this vicious circle of progress, the name Halid Recep Arman came to the forefront and provided unforgettable services to the military music repertoire up to the present day. In his works and arrangements, Arman utilized the makam and usul features of Turkish music as well as modern harmony and orchestration techniques, and the contrapuntal weave and chromaticism elements used in polyphony can be considered as the most important features of his compositional style. In this study, Halid Recep Arman's compositional approach and accordingly his polyphonicizations of Turkish music were analyzed musically in terms of various variables. The analysis aims to better understand Arman's approach to the polyphony of Turkish music under the headings of makam, melody, harmony, polyphony and orchestration/instrumentation. 

Türk müziği ve çokseslilik kavramları yaklaşık 200 yıldır birlikte anılmaktadır. Osmanlı’daki modernleşme hareketlerinin yanı sıra Cumhuriyet döneminde yabancı ülkelerde eğitim gören bestecilerimizle ivme kazanan Çoksesli Türk Müziği, Ziya Gökalp gibi dönemin düşünürlerinin fikri katkısı ve de Mustafa Kemal’in de Türk müziğinin evrensel boyutlara taşınma gayreti, iradesi ve isteğiyle birlikte adeta milli bir mesele haline gelmiştir. “Çoksesli Türk müziği” olarak anılan bu yeni tür, ilk aşamada Türk halk türkülerinin tampere sistem içinde seslendirilip, batı müziği armonisinin kullanımıyla oluşturulmuştur. Bu oluşumdaki besteciler, genellikle halk müziği motiflerini bütünüyle alırken bazen de bu motiflerden yeni müzikler bestelemişlerdir. Her iki oluşum sürecinde dönemin bestecileri eğitim aldıkları okulların bestecilik anlayışları çerçevesinde müziklerini bestelemişlerdir. Sivil kanattaki bu ilerleyişin yanında Osmanlı mirasını daha çok hisseden ve taşıyan askeri kanatta çok az çalışmaya yer verilmiştir. Bu kısır döngü içindeki ilerleme esnasında Halid Recep Arman (1902- 1981) ismi öne çıkmış ve günümüze kadar gelen askeri müzik repertuarına unutulmaz hizmetler sunmuştur. Eserlerinde ve düzenlemelerinde Türk müziğinin makam ve usül özelliklerini kullanmasının yanı sıra modern armoni ve orkestrasyon tekniklerinden de faydalanan Arman’ın çokseslendirmede kullandığı kontrapuntal örgü ve kromatizm öğeleri bestecilik stilindeki en önemli özelliklerinden olarak sayılabilir. Bu çalışmada Halid Recep Arman’ın bestecilik anlayışı ve buna bağlı olarak Türk müziği çokseslendirmelerinin çeşitli değişkenler yönünden müzikal analizi yapılmıştır. Yapılan analiz ile makam, ezgi, armoni, çokseslilik ve orkestrasyon/enstrümantasyon başlıkları altında ele alınarak Arman’ın Türk müziğinin çokseslendirilmesine yönelik yaklaşımının daha iyi anlaşılması amaçlanmıştır.