Paradoxical Radiologic Progression Despite Appropriate Anti-Tuberculous Therapy


GÖNLÜGÜR U., Kosar S., MİRİCİ A.

MIKROBIYOLOJI BULTENI, cilt.46, sa.2, ss.299-303, 2012 (SCI-Expanded) identifier identifier identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 46 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2012
  • Dergi Adı: MIKROBIYOLOJI BULTENI
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Science Citation Index Expanded (SCI-EXPANDED), Scopus, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.299-303
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tüberkülozlu hastalarda, tedavinin başlamasından sonra, önceki lezyonlarda klinik veya radyolojik olarak kötüleşme görülmesi ya da yeni lezyonların ortaya çıkmasına paradoks yanıt adı verilmektedir. Paradoks yanıtın tanımlanmasındaki zorluklar nedeniyle, bu konu sadece tıbbi değil hukuki açıdan da önem taşımaktadır. Bu raporda, antitüberküloz tedavi esnasında paradoks kötüleşme gösteren bir olgu sunulmaktadır. İnsan immünyetmezlik virusu (HIV) negatif olan 68 yaşındaki bir erkek hasta, öksürük, göğüs ağrısı ve kilo kaybı şikayetiyle başvurmuştur. Toraks bilgisayarlı tomografide sağ akciğer üst lobun apikal ve posterior segmentlerini tutan düzensiz sınırlı homojen olmayan bir opasite saptanmıştır. Balgam örneğinde aside dirençli basil (ARB) varlığının saptanması üzerine, eş zamanlı başka bir hastalığı olmayan olguya aktif akciğer tüberkülozu tanısı konulmuş ve dörtlü tedavi (izoniazid 300 mg/gün, rifampisin 600 mg/gün, pirazinamid 2 g/gün, etambutol 1.5 g/gün) başlanmıştır. Tedavinin birinci ayının sonunda radyolojik lezyonlarda artış gözlenmiş; bronkoskopide endobronşiyal lezyon izlenmemiştir. Bronşiyal lavaj sıvısında ARB saptanmamıştır. Tedavi protokolü değiştirilmemiş ancak radyolojik lezyonlar tedrici olarak gerileme göstermiştir. Sonuç olarak, uygun antitüberküloz tedavi alan olgularda önceki pulmoner infiltrasyonlarda geçici bir kötüleşme ortaya çıkabileceği ve takipte altın standardın, radyolojik değil mikrobiyolojik yöntemler olduğu akılda tutulmalıdır. Ayırıcı tanıda, eş zamanlı hastalık varlığı, ilaç reaksiyonu, hasta uyumsuzluğu ve tedavi başarısızlığı dikkate alınmalıdır. Bu olgu, tüberkülozun ülkemizdeki yaygınlığı nedeniyle konunun önemini bir kez daha vurgulamak amacıyla sunulmuştur.
Clinical or radiological deterioration of tuberculosis despite appropriate anti-tuberculous therapy is defined as paradoxical response. Since identification of paradoxical response presents difficulties, this issue is not only of medical importance but also of legal importance. In this report, a tuberculosis case who got worse paradoxically during the course of anti-tuberculous therapy, was presented. Human immunodeficiency virus (HIV)-negative 68-year-old male patient was admitted to the hospital with the complaints of cough, chest pain, and weight loss. Computed tomography of the chest revealed an irregular non-homogenous opacity involving the apical and posterior segments of superior lobe of the right lung. Since acid-fast bacilli were detected in the sputum sample, active pulmonary tuberculosis was diagnosed and four-drug regimen treatment (isoniazid 300 mg/day, rifampicin 600 mg/day, pyrazinamide 2 g/day, etambutole 1.5 g/day) was initiated. At the end of the first month of therapy radiological lesions increased. There was no endobronchial lesion on bronchoscopy, and no acid-fast bacilli in bronchial lavage fluid. Therapy protocol was not changed, however radiological lesions regressed gradually. It was concluded that temporary deteriorations might occur in previous pulmonary infiltrates in patients who were under appropriate anti-tuberculous therapy. The gold standard for monitorization of anti-tuberculous therapy is microbiological methods rather than the radiological ones. Comorbid conditions, drug reactions, patient compliance and treatment failure are important parameters in the differential diagnosis. This case was presented to emphasize the importance of tuberculosis which is still prevalent in Turkey.