Seramik salt sanat ya da zanaat eseri üretiminde kullanmak
için seçtiğim malzeme olmaktan ziyade, evrensel bir varoluş süreci olarak
algılarım. Dünden, yarına yaşantımızın büyük bir kısmında yer edinmiş ya da
asla kopamayacağımız bir olgudur seramik. Seramikçinin meseleleri kolaylıkla
halledebilmesi için, analitik düşünülebilmesi gerektiğine inanırım. Bunun için
altın oran, geometri, strüktür gibi mevzularda bilgi sahibi olup, bunları
uygulamalı olarak tasarımlarına aktarabilmelidir bir seramikçi. Sanatın özünde
yatan tasarımı ve teknolojiyi es geçmeden düşünmelidir. Tasarım doğadır,
doğanın ta kendisidir. Doğru tasarım ise: Sanatçı-tasarımcının, temel ögeleri
analitik biçimde kurgulayıp, kültüre harmanlayıp, estetikle birleştirip,
doğanın yansımasından kendi dili ile güzeli elde etme sürecidir. Bir seramikçi
olarak, seramik üretmekten taviz vermeden, formun önemini vurgulayarak
çalışmalarımı yürütmekteyim. Geleneksel verileri, arkeoloji ve mitolojiyi çalışmalarıma
kaynak olarak kullanıp çağdaş yorumlar ve tasarımlar oluşturabilmeyi
hedeflerim. Seramiği salt sanat ya da zanaat eseri üretiminde kullanmak için
seçtiğim bir malzeme olmaktan ziyade, evrensel bir varoluş süreci olarak
algılarım. Bu sergide antik temalar, mitoloji, din ve mekân temaları
sütrüktürel bir üslupta ele alınmaya çalışılmıştır. Mekân, boşluk, ışık ve
doku, çalışmalarımın şekillenmesine temel oluşturmaktadır.