Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD), vol.8, no.2, pp.174-209, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
The modernization process, which started in the Tanzimat period and continued rapidly,
laid the groundwork for the current legal system, as well as the root of many of the
philosophical, social and administrative problems known to exist today. This sentence, which
is the driving force of the study, was the main motive that prompted the desire to create an
Islamic fiqh and education phenomenon in the context of change in the history of law. In this
sense, it is thought that knowing the period well will contribute to the solution of these
problems rather than reacting to the problems in the current legal system. In this study, it was
aimed to determine which phase the Islamic fiqh system followed simultaneously with the
phenomenon of change, on a historical background where the mistakes that should not be done
are more than what has been done and experienced. It was aimed to create understanding of
the Islamic fiqh philosophy and mentality of the period, with particular emphasis on reforms.
The “historical research method” was used in the research. With this method, it was aimed to
analyze the period that constitutes the subject of the study with a critical eye and to produce
information and make the subject meaningful by making the correct analysis and synthesis of
the period. All the data obtained on the subject were tried to be analyzed with the method of
criticism to the extent possible. The correct analysis of today’s legal problems needs an
objective interpretation of the legal and fiqh system realized in the last period of the Ottoman
Empire. If it is desired to live in accordance with today’s civil and contemporary conditions,
the customs and traditions that take place in the national conscience should be given utmost
importance, and the foreign law legislation that does not comply with the cultural codes of our
country must reviewed.
Keywords: Fiqh, Tanzimat, Change, Law, Madrasa.
Tanzimat Dönemi’nde başlayan ve hızla devam eden modernleşme süreci, bugünkü
mevcut hukuk sisteminin zeminini hazırladığı gibi bugün var olduğu bilinen, felsefî, ictimaî,
idarî problemlerinin çoğunun da kökenini oluşturmuştur. Çalışmanın itici gücü olan bu cümle,
hukuk tarihi içinde değişim bağlamında bir İslam fıkıh ve eğitim olgusu oluşturma arzusuna
sevk eden başlıca motif oldu. Bu anlamda dönemin iyi bilinmesinin, güncel hukuk sistemindeki
problemlere reaksiyon göstermekten öte, bu problemlerin çözümüne katkı sağlayacağı
düşünülmektedir. Bu araştırmada, yapılmaması gereken yanlışların, yapılan ve yaşananlardan
çok olduğu bir tarihsel fon üzerinde, İslam fıkıh sisteminin değişim olgusuyla eş zamanlı olarak
hangi safahatı takip ettiğini belirlememek amacı güdüldü. Özellikle ıslahatlara ağırlık verilerek
dönemin İslam fıkıh felsefesi ve zihniyeti hakkında bir anlayış oluşturulmak istendi.
Araştırmada “tarihi araştırma yöntemi” kullanıldı. Bu yöntemle araştırmanın konusunu
oluşturan dönemi eleştirel bir gözle inceleyip, dönemin doğru analiz ve sentezini yaparak bilgi
üretmek ve konuyu anlamlı hale getirmek amaçlandı. Konu ile ilgili elde edilen tüm veriler
imkânlar ölçüsünde eleştiri yöntemiyle analiz edilmeye çalışıldı. Günümüz hukuk
problemlerinin doğru analizi, Osmanlı’nın son devrinde gerçekleştirilen hukuk ve fıkıh
sisteminin objektif olarak yorumlanmasına muhtaçtır. Günümüzün medeni ve muasır şartlarına
uygun yaşanmak isteniliyorsa, milli vicdanda yer edinen örf ve adetlere azami derecede önem
verilmeli, ülkemizin kültürel kodlarıyla uyum sağlayamayan ecnebi hukuk mevzuatı gözden