Research Information System
27. TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ ULUSLARARASI DİŞHEKİMLİĞİ KONGRESİ, Ankara, Turkey, 26 - 29 October 2023, vol.13,1, no.41, pp.355, (Summary Text)
INTRODUCTION: The aim of this study is to evaluate the amount of apical extrusion following the use of
different root canal sealers with the carrier-based root canal filling system, Thermafil.
MATERIAL AND METHOD: Nine lower premolar teeth were used in each group. The teeth were decoronated
at the cementoenamel junction to create a flat reference point, and the root canals were instrumented
using Protaper Next X3 files. In the first group, the teeth were filled with resin-based sealer (AH Plus)
using the Thermafil technique, while in the second group, the teeth were filled with bioceramic-based
sealer (Bioserra) using the Thermafil technique. The amount of extruded root canal filling was recorded as
presence/absence, and photographs were taken at 17x magnification using an operating microscope.
The extruded filling material was collected and weighed using a precision scale. The data were analyzed
using the Shapiro-Wilk test for normality and the Mann-Whitney U test for between-group comparisons.
RESULTS: Upon examination of the photographs of the extruded root canal sealers, 100% extrusion was observed
in the bioceramic group, while 67% extrusion was observed in the resin group. However, there was no statistically
significant difference in the weight of extruded material between the resin and bioceramic groups (p=0.216).
CONCLUSION: Although bioceramic-based sealers are recommended for their high biocompatibility, clinicians
should be cautious about the risk of extrusion when using carrier-based root canal filling techniques. (This study
was supported by the Scientific Research Projects Coordination Unit of Çanakkale Onsekiz Mart University. Project
Number: TLÖAP-2023-4364)
Keywords: Apical extrusion; Bioceramic root canal sealer; Carrier-based root canal obturation
AMAÇ: Farklı kök kanal patlarının taşıyıcı esaslı kök kanal dolgu sistemi olan thermafill yöntemi ile kullanımı
sonrasında apikal ekstrüzyon miktarlarının değerlendirilmesidir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Her grupta 9 adet alt premolar diş kullanılmıştır. Dişler düz bir referans noktası oluşturmak
için mine sement seviyesinden dekorone edilip, kök kanalları Protaper next X3 eğesine kadar genişletilmiştir.
Birinci grupta dişler rezin esaslı kanal patı (AH plus) kullanılarak Thermafill yöntemi ile doldurulmuş, ikinci
grupta dişler biyoseramik esaslı kanal patı (Bioserra) kullanılarak Thermafill yöntemi ile doldurulmuştur.
Kök kanal dolguları sonrası taşan kök kanal dolgu miktarları operasyon mikroskobu ile 17x büyütme altında
fotoğraflanmıştır ve ektrüzyon durumu var/yok olarak kaydedilmiştir. Ayrıca ekstrüze kök kanal dolgusu
kök dışından kazınarak boş bir eppendorf tüpüne aktarılmış ve hassas tartı ile tartılmıştır. Verilerin normal
dağılmadığı Shapiro Wilk testi ile görüldüğünden gruplar arası karşılaştırma için Man-Whitney U testi yapılmıştır.
BULGULAR: Ekstrüze kök kanal patlarının fotoğrafları incelendiğinde bioseramik grubunda %100 taşma görülürken,
rezin grubunda %67 oranında taşma görülmüştür. Fakat apikalden taşan miktarlar ağırlık olarak değerlendirildiğinde
rezin ve biyoseramik gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır (p=0,216).
SONUÇ: Biyoseramik esaslı kanal patları her ne kadar yüksek biyouyumluluğu ile öneriliyor olsa da kök kanal
taşıyıcı esaslı kanal dolgu yöntemleri ile kullanılırken klinisyenleri extüryon riski konusunda dikkatli olmalıdırlar. (Bu
çalışma Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince Desteklenmiştir.
Proje Numarası: TLÖAP-2023-4364)
Anahtar Kelimeler: Apikal ekstrüzyon; Biyoseramik kök kanal patı; Taşıyıcı esaslı kök kanal dolgusu