The Use of Artificial Intelligence in English Language Teaching Leadership and Management: Enhancing Efficiency and Quality Management


Creative Commons License

Hınız G.

VII. International Teacher Education and Accreditation Congress, Bursa, Turkey, 18 - 20 October 2024, (Unpublished)

  • Publication Type: Conference Paper / Unpublished
  • City: Bursa
  • Country: Turkey
  • Çanakkale Onsekiz Mart University Affiliated: Yes

Abstract


This study investigates the utilization of Artificial Intelligence (AI) in leadership and management within the field of English Language Teaching (ELT), with a specific focus on its role in facilitating educational program change. Employing an autoethnographic approach, the researcher draws on personal diaries and experiences during a curriculum transition process in the School of Foreign Languages, where he served as a vice principal. The curriculum transformation involved moving from a yearly system to a modular one, a shift aimed at improving educational quality, addressing stakeholder demands, and aligning the curriculum with accreditation requirements. Throughout this process, AI tools were actively employed to enhance efficiency in administrative tasks and support the transition.

The program transformation involved several phases, beginning with a comprehensive needs assessment. In this stage, generative AI tools were used to develop an action plan based on the department’s needs, utilizing the SMART objectives framework. Although the content of the action plan was conceptualized by the researcher, AI significantly expedited the writing process, delivering a comprehensive and structured report quickly and accurately. The integration of AI was further applied to syllabus development, where the tool contributed to the creation of detailed course syllabi with specific learning outcomes. By automating the drafting process, AI facilitated a faster and higher-quality outcome. Notably, the tool suggested improvements, such as incorporating statements on inclusion and equity—elements that had been initially overlooked by the academic staff.

In addition to syllabus development, AI was instrumental in revising institutional regulations, handbooks, and website content, ensuring that these materials aligned with the new modular system. AI-generated text for these documents, following input from the researcher, significantly reduced the time needed for drafting and proofing. AI also played a crucial role in preparing presentation content and video scripts to orient both staff and students to the new system. This comprehensive approach ensured smooth communication and facilitated the successful transition.


 


The study further highlights AI's contribution to the development of assessment tools, including sample exams and supplementary materials that were tailored to the new curriculum. AI-assisted proofreading and editing processes enhanced the quality of these materials, ensuring alignment with educational standards and avoiding potential oversights. By streamlining these processes, AI tools saved significant time and resources, allowing academic leaders to focus on strategic decisions rather than routine administrative tasks.

The findings of the study reveal the necessity for in-service training on the use of AI in leadership and management in education. Additionally, the study emphasizes that AI tools can be used effectively and accurately when supervised by individuals with expertise and experience in education and leadership. Over-reliance on AI without proper oversight could lead to errors and disruptions.


 


 


 


This research demonstrates that the integration of AI into administrative processes in ELT leadership can lead to increased efficiency, time savings, and accelerated progress toward meeting accreditation requirements. AI tools not only automate routine tasks but also improve the quality and accuracy of educational materials and institutional documentation. The study concludes that AI, when effectively utilized, enhances the overall process of curriculum management, offering valuable support in both operational and strategic areas of leadership within ELT.



Bu çalışma, Yapay Zeka’nın (YZ) İngiliz Dili Eğitimi (IDE) alanında liderlik ve yönetimde kullanımını, özellikle eğitim programı değişimini kolaylaştırmadaki rolünü incelemektedir. Araştırmacı, bir Yabancı Diller Yüksekokulu İngilizce Hazırlık programında müdür yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde yaşanan müfredat değişikliği sürecindeki kişisel günlüklerine ve deneyimlerine dayanan bir otoetnografik yaklaşım kullanmıştır. Bu müfredat değişikliği, eğitimin kalitesini artırmak, paydaş taleplerini karşılamak ve akreditasyon gereksinimleriyle uyum sağlamak amacıyla yıllık sistemden modüler sisteme geçişi içermektedir. Bu süreç boyunca, YZ araçları idari görevleri hızlandırmak ve geçişi desteklemek için aktif olarak kullanılmıştır.


Müfredat değişim süreci, kapsamlı bir ihtiyaç analiziyle başlamıştır. Bu aşamada, bölümün ihtiyaçlarına dayalı olarak hazırlanan eylem planını oluşturmak için SMART hedefler çerçevesi kullanılmış ve generatif YZ araçlarından faydalanılmıştır. Eylem planının içeriği araştırmacı tarafından kavramsallaştırılmış olsa da, YZ, raporun hızlı ve doğru bir şekilde yazılmasını önemli ölçüde hızlandırmıştır. YZ’nin bir diğer uygulaması, ders içeriklerinin hazırlanmasında olmuştur. Araç, belirli öğrenme çıktıları içeren ayrıntılı ders içeriklerinin oluşturulmasına katkı sağlamış, taslak oluşturma sürecini hızlandırmış ve daha yüksek kalitede bir sonuç elde edilmiştir. Özellikle, araç tarafından önerilen kapsayıcılık ve eşitlik beyanlarının müfredata eklenmesi gibi geliştirmeler, akademik personel tarafından başlangıçta gözden kaçırılan unsurların eklenmesini sağlamıştır.

Müfredat geliştirme sürecine ek olarak, YZ, yeni modüler sistemle uyumlu hale getirilmesi gereken kurumsal düzenlemelerin, el kitaplarının ve web sitesi içeriğinin gözden geçirilmesinde de önemli bir rol oynamıştır. Bu belgeler için gerekli değişiklikleri takiben YZ tarafından oluşturulan metinler, taslak hazırlama ve gözden geçirme sürecini önemli ölçüde hızlandırmıştır. YZ ayrıca, hem personel hem de öğrencilerin yeni sisteme uyum sağlaması amacıyla sunum içerikleri ve video metinlerinin hazırlanmasında kritik bir rol oynamıştır. Bu kapsamlı yaklaşım, iletişimin sorunsuz gerçekleşmesini sağlamış ve geçişin başarılı bir şekilde gerçekleşmesine katkıda bulunmuştur.


Çalışma, ayrıca YZ’nin, yeni müfredata uyarlanmış sınav örnekleri ve ek materyallerin geliştirilmesindeki katkısını da vurgulamaktadır. YZ destekli düzeltme ve düzenleme süreçleri, bu materyallerin kalitesini artırmış ve eğitim standartlarıyla uyumu sağlamış, olası hataların önüne geçilmiştir. Bu süreçlerin hızlandırılması sayesinde, akademik liderler, rutin idari işlerden ziyade stratejik kararlara odaklanabilmiştir.


Çalışmanın bulguları, eğitimde liderlik ve yönetim sürecinde yapay zeka kullanımına ilişkin hizmet içi eğitimlerin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, yapay zeka içeriklerinin yönetim ve liderlik konusunda eğitim ve deneyim sahibi kişiler tarafından kontrol edilerek kullanıldığında etkin ve doğru kullanılabileceğini, tamamen yapay zekaya güvenmenin hatalara ve aksaklıklara yol açabileceğini vurgulamaktadır.


Araştırma, YZ’nin IDE liderliğinde idari süreçlere entegrasyonunun verimliliği artırabileceğini, zaman tasarrufu sağlayabileceğini ve akreditasyon gereksinimlerini karşılama sürecini hızlandırabileceğini göstermektedir. YZ araçları, yalnızca rutin görevleri otomatikleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda eğitim materyallerinin ve kurumsal belgelerin kalitesini ve doğruluğunu da iyileştirmektedir. Çalışma, YZ’nin etkili bir şekilde kullanıldığında, müfredat yönetim sürecinin genelini geliştirdiğini ve IDE liderliğinde hem operasyonel hem de stratejik alanlarda değerli bir destek sunduğunu ortaya koymaktadır.