THE EFFECTS OF THE CHANGING DEMOGRAPHIC STRUCTURE WITH FOREIGNERS ON THE SUSTAINABLE SOCIAL SECURITY SYSTEM IN TURKEY


Uğur S., Yılmaz L.

22. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ, Balıkesir, Turkey, 8 - 10 September 2023, pp.65-66

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Balıkesir
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.65-66
  • Çanakkale Onsekiz Mart University Affiliated: Yes

Abstract

Change in demographic structure affects individuals and societies on a macro and micro scale and directs them to take precautions. When the subject is the future of social security, the importance of demographic structure in terms of sustainability increases even more. The term of sustainability, which is used along with many other concepts, has social, economic and environmental dimensions. The demographics of the world it is changing with increasing population, technological developments, economic conditions, security policies and especially immigration. Demographic changes in the globalizing world increase the future anxiety of individuals. Individuals struggle against the risks that occur in their lives such as birth, death, illness, disability, loss of job and income or increased expenses. For this reason, states, with the awareness of being a social state, establish social security systems so that individuals can continue their lives with their families in safety and plan their future lives in a healthy way. Since the states with strong financial structureshave advanced taxation systems and integrated sustainability policies, they can more easily meet the social security needs of their societies. The weak financial structures of developing countries and their unhealthy tax systems make it difficult to find solutions to demographic changes. This may threaten the sustainability of social security systems. There are different models in the history of the Turkish social security system. Comprehensive social security system was established in Turkey with the social insurance legislation that started in the middle of the 20th century and the scope was expanded with the protection laws that were enacted one after the other. The Turkish Social Security System basically consists of social insurance, social assistance and social services in a way that will serve the changes in the demographic structure. Having a population of approximately 85 million and an unemployment rate of 9.7% as of 2023, Turkey has hosted millions of foreigners admitted from different countries, both registered and unregistered, since 2011. The Turkish social security system is experiencing various problems due to the changes in the demographic structure with foreigners. Despite all the reforms, measures taken and state support since the 1990s, the deficit of the social security system is increasing exponentially. The additional burdens undertaken by foreigners make the sustainability of the social security system difficult. In this study, in which literature review and data analysis are made, the effect of the refugee, asylum seeker and immigrant population, which is increased with the entry of foreigners, especially Syrians, into the country, on the Turkish social security system is examined. Attention is drawn to the problems that may be encountered with the changing demographic structure and informal working conditions with foreigners and solutions are offered. In this context, it is necessary to take deterrent measures to register foreigners entering the country by making use of technological opportunities and to prevent their unregistered employment.

Keywords: Sustainability of Social Security, Demographic Structure, Social Security of Foreigners 

Demografik yapının değişmesi bireyleri ve toplumları makro ve mikro ölçekte etkilemekte ve önlemler almaya yöneltmektedir. Konu, sosyal güvenliğin geleceği olduğunda sürdürülebilirlik açısından demografik yapının önemi daha da artmaktadır. Pek çok kavramla beraber kullanılan sürdürülebilirlik toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutları içermektedir. Dünyanın demografisi; artan nüfus, teknolojik gelişmeler, ekonomik koşullar, güvenlik politikaları ve özellikle göçlerle değişim göstermektedir.  Küreselleşen dünyada meydana gelen demografik değişimler, bireylerin gelecek kaygısını arttırmaktadır. Bireyler yaşamları içinde meydana gelen, doğum, ölüm, hastalık, sakatlık, iş ve gelir kaybı veya artan giderler gibi risklere karşı mücadele etmektedir. Bu nedenle devletler, sosyal devlet olma bilinci ile bireylerin aileleri ile birlikte yaşamlarını güven içinde sürdürüp, gelecek yaşamlarını sağlıklı planlayabilmeleri için sosyal güvenlik sistemleri kurmaktadırlar. Mali yapısı güçlü devletlerin gelişmiş vergi sistemleri ve bütünleşik sürdürülebilirlik politikaları olduğu için toplumlarının sosyal güvenlik ihtiyaçlarını daha kolay karşılayabilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin mali yapılarının zayıf olması, sağlıksız işleyen vergi sistemleri, demografik değişimlere karşı çözüm üretmelerini zorlaştırmaktadır. Bu da sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliğini tehdit edebilmektedir. Türk sosyal güvenlik sisteminin geçmişinde farklı modeller bulunmaktadır. 20. Yüzyıl ortalarından itibaren başlayan sosyal sigorta mevzuatı düzenlemeleriyle Türkiye’de kapsamlı sosyal güvenlik sistemi kurulmuş ve peş peşe çıkartılan koruma kanunlarıyla kapsam genişletilmiştir. Demografik yapının değişimlerine hizmet edecek şekilde Türk Sosyal Güvenlik Sistemi temelde sosyal sigortalar, sosyal yardımlar ve sosyal hizmetlerden oluşmaktadır. 2023 yılı itibari ile yaklaşık 85 milyonluk bir nüfusa, % 9.7 işsizlik rakamına sahip olan Türkiye, 2011 yılından bu yana kayıtlı ve kayıtsız olarak farklı ülkelerden kabul edilen milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapmaktadır. Türk sosyal güvenlik sistemi, yabancılarla beraber demografik yapıda meydana gelen değişimler nedeniyle çeşitli sorunlar yaşamaktadır. 1990’lı yıllardan itibaren yapılan tüm reformlara, alınan önlemlere ve devlet desteğine rağmen sosyal güvenlik sistemin açığı katlanarak artmaktadır. Yabancılar için üstlendiği ek yükler sosyal güvenlik sisteminin sürdürebilirliğini zorlaştırmaktadır.  Literatür taraması ve veri incelemeleri yapılan bu çalışmada başta Suriyeliler olmak üzere yabancıların girişleriyle artan mülteci, sığınmacı ve göçmen nüfusun Türk sosyal güvenlik sistemine etkisi incelenmektedir. Yabancılarla değişen demografik yapı ve kayıt dışı çalışma koşulları ile karşılaşılabilecek sorunlara dikkat çekilmekte ve çözüm önerileri sunulmaktadır. Bu kapsamda teknolojik imkanlardan da yararlanarak ülkeye giriş yapan yabancıların kayıt altına alınması ve kayıt dışı istihdamlarının engellenmesi için caydırıcı önlemlerin alınması gerekmektedir.

Anahtar kelimeler: Sosyal Güvenliğin Sürdürülebilirliği, Demografik yapı, Yabancıların Sosyal Güvenliği