Uluslararası 21. Yüzyılda Türk Dünyasında Dil Edebiyat Kültür Sempozyumu, Ankara, Turkey, 4 - 05 December 2021, pp.45-55
Regarding the context of the titles Qaghan
(Khaqan) and Khan, and their relations with each other, a consensus has not been
reached until now among scholars studying the organization of Turkic and Mongol
polities. Some scholars are of the opinion that Khan was a title below in rank from Qaghan, while some scholars thought the opposite. The fact that the
greatest ruler administrating the Mongol Empire held the title Qaghan while other members of the
dynasty administrating various parts of the empire carried the title Khan seems to be supporting the former view.
According to another opinion on this matter outside these two views, both of
these titles were the same in the beginning but had differentiated in later periods.
Starting from the Türks (Köktürks,
Tujue 突厥)
up to the Qarakhanids, it can
be seen that the titles Qaghan and Khan did not have any differences yet,
while Khan was actually used as an
abbreviation of Qaghan. However,
differences between these two titles began to emerge among the Qarakhanids. It
was the title Khan that was generally
used among groupings such as the Qara Khitans, Kereyids and Naimans that ruled
during the 12th and early 13th centuries. Among the
Mongols, Khan’s usage started in the
12th century and Qaghan’s
usage started in the 13th century. Although it is understood that
the Mongols differentiated between these two titles, it can be observed that
there are some conflicting accounts in both Mongol and foreign sources regarding
the usages of these titles among the Mongols. As to the Oghuz-Turkmens, usages
of the titles Khan and Khaqan intensified during the Mongol
period and afterwards. When it comes to the Ottoman period, these two titles
started to be used for one another just like in the Türk-Uyghur periods. Besides,
the title Khan was sometimes perceived
as an equivalent of Beg during the
post-Mongol period. In this study, emphasize has been put on the usages of the
titles Qaghan and Khan in Turko-Mongol polities starting
from the 12th century, relying on the cases of various historical
sources alongside opinions of modern researchers, while the course of this
process’ development is put forward.
Türk ve Moğol
devletlerinin teşkilatları üzerine çalışan uzmanlar arasında, Kağan (Hakan) ve Han unvanlarının
içeriği ile bunların birbirleriyle olan ilişkileri konusunda bugüne kadar bir
fikir birliğine varılamamıştır. Bazı uzmanlar, Han’ın Kağan’dan
daha düşük düzeyde bir unvan olduğunu savunurlarken, bunun tam tersini savunan
uzmanlar da olmuştur. Moğollarda devleti yöneten en büyük hükümdarın Kağan,
çeşitli bölgeleri yöneten diğer hanedan üyelerinin Han unvanını taşımış
olmaları da ilk görüşü destekler gibi gözükmektedir. Sözü geçen mesele hakkında
iki görüşün dışında başka bir görüşe göre ise, her iki unvan ilk zamanlarda
aynı iken sonradan farklılaşmıştır. Göktürklerden Karahanlılara kadar Kağan
ve Han unvanları arasında henüz bir fark olmadığı, üstelik Han’ın
aslında Kağan’ın bir kısaltması olarak kullanıldığı görülmektedir.
Karahanlılarda ise bu iki unvan arasında farklar ortaya çıkmaya başlamıştır.
12. yüzyıl ile 13. yüzyılın başlarında hüküm süren Kara Kitanlar, Kereyler ve
Naymanlar gibi topluluklarda daha ziyade Han
unvanı kullanılmıştır. Moğollarda Han
12. yüzyıldan, Kağan ise 13.
yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Her ne kadar Moğolların bu iki
unvan arasında ayrım yaptıkları anlaşılıyor olsa da özellikle Moğollarla ilgili
hem Moğol hem yabancı kaynaklarda bu unvanların kullanımı konusunda bazı çelişkili
kayıtlar olduğu görülmektedir. Oğuzlar-Türkmenler ise, Han ile Hakan
unvanlarının kullanımını ağırlıklı olarak Moğol döneminde ve sonrasında
yoğunlaştırmışlardır. Osmanlı dönemine gelindiğinde bu iki unvan tıpkı
Göktürk-Uygur dönemlerinde olduğu gibi birbirinin yerine kullanılır olmuştur.
Ayrıca Moğol-sonrası dönemde Han
unvanı yeri geldiğinde Bey’in muadili
olarak algılanmıştır. Bu çalışmada 12. yüzyıldan itibaren Türk-Moğol
devletlerinde Kağan ile Han unvanlarının kullanılmasıyla ilgili
çeşitli tarihî kaynaklardaki örnekler ve modern araştırmacıların görüşleri
üzerinde durulmuş, sürecin nasıl ilerlediği ortaya konulmuştur.