VİZE, Ankara, 2021
Ruh, akıl, irade, vicdan ve gönül yönüyle tüm diğer canlılardan ayrılan insanın,
yine diğer canlılardan farklı olarak bilerek ve farkında olarak yeryüzündeki hayatın
hatta seyrini değiştirecek şekilde dünyayı yeniden, düzenleme, kurma ve kurgulama
imkân ve potansiyeline sahiptir. Varlık söz konusu olunca varlığın geleceğine dönük
onu kurma, kurgulama adına mutlak anlamda yalnızca iki seçenek vardır; ya başta
insan olmak üzere tüm varlığın gelişimini desteklemek, onu güçlendirmek, geliştirmek ve bir anlam üzere var olan tüm olumlu potansiyellerini mümkün olan en uzun
vade için sürdürülebilir şekilde açığa çıkmasını sağlamak. Diğer bir ifadeyle varlığı
onaylayıcı, iyi niyetli, olumlu tutumu hayatın en önemli düsturu, sorumluluğu haline getirmek. Ya da tam tersi anlamsızlık iddiasıyla bunların hiç birisini umursamadan yine başta insan olmak üzere tüm varlığı, canlığı kısacası her şeyi sınır tanımadan
kişisel çıkarlar için tüketip, sömürüp yok etmek. İnsanın bunlardan ilki yani varlığı,
iyi niyetle onaylama yönünde irade etmesini sağlayan ise aklını, irade etme biçimini
belirleyen inancı, değer bilinci, vicdanı, ahlakı ve erdemleridir. Bir insanın, teorinin, davranışın, sistemin veya sistemlerin, iyi veya kötü olup olmadığını ayırt etmeyi
mümkün kılan en temel ölçüt tamda bu ya bir anlam üzere imar ve inşa etme ya da
anlamsızlık adına talan ve imha etme yönünde irade etme biçiminde gizlidir. Bu çerçevede geliştirdiği değer bilinci, vicdanı, ahlakı ve erdemleri aracılığıyla başta insan
olmak üzere tüm varlığı gözeten ve imar etme yönünde irade eden her insan, teori,
davranış, sistem iyidir. Değerleri, vicdanı, ahlakı ve erdemleri bakımından kendisini
geliştirme sorumluluğunu ciddiye almayan ve bunları ciddiye almadığı için üstelik
kişisel çıkarlar uğruna başta insan olmak üzere tüm varlığı talan etme, sömürme ve
imha etme yönünde irade eden herkes ve her şey kötüdür. Buradan da anlaşılacağı
üzere birçok insanın iyinin ve kötünün göreceli olduğu yanılgıyla iyinin ve kötünün
kişiye göre değiştiği iddiası tamamen yanlıştır ve iddianın neden yanlış olduğu hususu ‘Ontolojik Yönleriyle Değerler, Ahlak, Etik ve Eğitim’ başlığı altında daha ayrıntılı
bir şekilde ele alınacaktır.
Değerler, ahlak ve etik işte tamda bu noktada devreye girerler ve iyilik yönünde
irade etme adına hayati bir öneme sahiptirler. Etik bilinç ışığında bilerek ve kasten
iyilik yönünde gösterilen her irade, atılan her adım sonuçlarına bakılmaksızın ahlakidir ancak bu irade ve adımların üst düzey ahlaki birer irade ve adım olabilmeleri
için sonuçlarının da mutlaka olumlu ve iyi olması gerekir. Biyolojik ve psikolojik nedenler dışında etik bir bilinç oluşumunun ciddiye alınmadığı için böyle bir bilinçten
yoksun olma ve hatta böyle bir bilinci reddetme ve yok sayma neticesinde kötülük
yönünde gösterilen her irade, atılan her adım ahlak dışıdır. Buradan da anlaşılacağı
üzere ahlak ve etik bilinç yalnızca bireysel, hatta toplumsal ve ya kültürel mahiyette
bir niteliğe indirgenemez. Dolayısıyla ahlaki davranış sergileyebilmek ve etik bir bilinç ile etik kararlar alabilmek öğrenilmesi ve geliştirilmesi gereken çok boyutlu akli ve vicdani bir etkinliktir. Değerler, ahlak ve etik, insanın kendisi de dahil olmak üzere tüm varlıkla her tür etkileşim ve iletişime temel oluştururlar varlık serüveninde insana yön verir ve ışık tutarlar. Daha da önemlisi insanın değerlere, ahlak ve etiğe dair
duyarlılığı, bilinci ve bunları hayata geçirebilme düzeyi aynı zamanda o insanın mutluluğu, huzuru ve yaşam kalitesinin düzeyini belirler. İşte eğitimde değerler, ahlak
ve etik şu üç temel yönüyle ontolojik olarak ilişkilidir ve bu ilişkileri açığa çıkarmak
hayati bir öneme sahiptir. Öncelikle eğitimin hedeflerinin belirlenmesi (iyiye dönük
etkileme) bakımından, hem eğitim uygulamaları (iyi ve olumlu şekilde etkileme) bakımından hem de değerler, ahlak ve etiğin eğitim yoluyla kazandırılması bakımından
varlıksal bir ilişkiye sahiptirler. Bunlardan birisi dahi görmezden gelindiğinde ya da
yok sayıldığında her birisi tüm anlamını kaybeder. Bilhassa kasti bir kötü niyet ve
olumsuz etkilemenin gerçekleştiği bir süreçte ne eğitimden ne ahlaktan ne de etik bir
bilinçten söz etmek hiç bir şekilde mümkün değildir.
Bu çalışmada eğitimde ahlak ve etik her ne kadar bazı yönleriyle ve boyutlarıyla
ele alınıp tartışılacak olsa da konunun kapsamlılığı gereği eğitim, ahlak ve etik arasındaki ilişkileri bütün boyutlarıyla ele almanın bu çalışma kapsamında mümkün
olamayacağını hatırlatmakta fayda vardır. Örneğin eğitimde mutlaka bir niyet vardır,
işaret edilen bir yön, hedef vardır bu niyetin ve işaret edilenin değerler, ahlak ve etik
bakımından durumu mutlaka analiz edilmeli ve şeffaf bir şekilde ortaya konmalıdır.
Değerlere, ahlak ve etiğe dair tüm kavramların eğitim ile ilişkilerinin de mutlaka çok
yönlü analiz edilip önemleri ortaya konmalıdır. Kendine, insanlara, aileye, topluma,
liderlik etmek olarak eğitimin değerler ve etik ile ilişkileri ve ahlaki boyutları yine
tüm ayrıntılarıyla analiz edilip ortaya konmalıdır. Bilhassa insanın kendini yetiştirmesi, eğitmesi sorumluluğunun yine ahlaki açıdan ele alınıp incelenmesi çok büyük
bir önem arz etmektedir. Yalnızca okullar değil eğitsel faaliyetlerde bulunan tüm
kurumlar açısından ve nihayetinde de başta bizzat eğitim bilimleri olmak üzere tüm
bilim dalları ve meslekler açısından değerler etik ve ahlak tüm boyutlarıyla mutlaka
analiz edilip ortaya konmalıdır.
Bu çalışmada kapsam sınırlılığı nedeniyle sırasıyla: ahlak ve etik ile ilgili temel
kavramlar ve temel teoriler; ontolojik yönleriyle değerler, ahlak, etik ve eğitim; etik,
ahlak ve eğitim ilişkisi; dini açıdan ahlak ve etik; öğretmenlik meslek ahlakı ve etiği - toplumsal, kültürel ve evrensel yönleriyle; ahlaki/etik bir lider ve model olarak
öğretmen ve okul müdürü; okullarda etik (kurallar) iklim ve ahlak eğitimi; rehberlik
ve psikolojik danışmanlık uygulamalarında etik; okul öncesi eğitiminde etik; özel eğitimde etik; eğitim paydaşları arasındaki ilişkilerde etik tutum - haklar ve sorumluluklar; eğitimde etik dışı davranışlar, etik ikilemler, sorunlar ve çözüm önerileri; eğitimde
ölçme ve değerlendirme süreçlerinde etik ilkeler; eğitim denetiminde etik, bilimsel
araştırmalarda ve eğitim araştırmalarında etik ve son olarak eğitimde etik kodlar ve
sorumluluklar üzerine bir inceleme: A.B.D. Örneği başlıklarına yer verilmiştir.