Tarih Okulu Dergisi, sa.55, ss.4457-4485, 2021 (Hakemli Dergi)
II. Mahmut döneminden itibaren Osmanlı Devleti nitelikli bir kamu yönetimi için ahaliyi
oluşturan bireyler hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak istemiştir. Bu amaca bağlı
olarak gözetleme pratikleri olarak tabir edilen çeşitli uygulamalar başta başkent
İstanbul’da olmak üzere 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren hayata geçirilmiştir. 1826’dan
sonra yapılan nüfus sayımları, vergi mükelleflerinin taşınır, taşınmaz mal varlıklarına dair
verileri barındıran temettuat tahrirleri, başta İstanbul için olmak üzere hazırlanan şehir
haritaları gibi çalışmalar söz konusu gözetleme pratiklerine örnek olarak verilebilir. Bu
çerçevede 1838 yılında kurulan ve başkentteki olası salgın hastalıkların önünü almayı
hedefleyen Karantina Teşkilatı da gözetleme pratiğine hizmet eden en önemli
yapılardandır. Nitekim Karantina Teşkilatı, kuruluşuyla birlikte her ay başkentte görülen
hastalıklara dair listeler hazırlayıp, envanter oluşturmakta ve ayrıca bunlardan ölenlere
dair verileri özet raporlar haline getirip Bâbıâli’ye sunmaktadır. Makalede, özellikle 19.
yüzyılda tüm dünyada ortak bir modernite olgusunun parçası olarak kabul edilebilecek
Karantina Teşkilatının çalışmaları ile hazırlanan raporlardaki veriler irdelenmiştir.