Negatif Yönleriyle Örgütlerde Davranış Biçimleri


Oğuzhan Y. S. (Editor)

Paradigma Akademi, Çanakkale, 2022

  • Publication Type: Book / Textbook
  • Publication Date: 2022
  • Publisher: Paradigma Akademi
  • City: Çanakkale
  • Çanakkale Onsekiz Mart University Affiliated: Yes

Abstract

Örgütler, kar elde etmek ve yaşam standartlarını yükseltmek için kurulan organizasyonlardır. Maksimum kar elde etmek için örgütler, sahip oldukları kaynakları en iyi şekilde değerlendirmek istemektedirler. 21. yüzyılın fikir, anlayış ve duygu dünyasına kazandırdığı “insan olma” sıfatı örgütlerin politikalarında da kullanılması gereken ve ihmal edilmesi söz konusu olamayan güçlü bir argümandır. Örgütler artık sadece müşterileri değil “iç müşteri” olarak adlandırılan çalışanları da memnun ve tatmin etmek durumundadırlar. Hatta müşterinin memnun ve tatmin edilmesi çalışanın memnun ve tatmin edilmesi ile olanaklı hale gelebilecektir. Artık kabullenilmektedir ki çalışan, bir örgütün en önemli kaynağını temsil etmektedir. Bu nedenle örgütler, çalışanların iş ortamındaki yaşamını iyileştirmeye gayret etmelidirler. İnsan odaklı anlayışların değer kazanmasıyla örgütlerde hizmet veren çalışanların davranışları da bilimsel olarak incelenmeye başlamıştır. Özellikle 1990’ların başında hızla artan bir şekilde çalışanların davranışları, tutumları ve duyguları örgütün faaliyetlerini nasıl etkilediği araştırma konusu olmuş ve “Örgütsel Davranış” literatürde kendisine haklı bir yer bulmuştur. Örgütler; yapıları, iklimleri ve kültürleriyle faaliyet gösterirlerken çalışanların da belirlenmiş bu faktörlere uymasını beklemektedirler. Çalışanların uyum sağlamaları için ise örgütler, onların memnuniyeti ve tatmin olmaları için bazı politikalar üretmektedirler. İster sırf bu yüzden isterse de genel hatlarıyla belirlediği amaç ve hedef doğrultusunda örgütün uyguladığı politikalar, bazı çalışanlar tarafından olumlu karşılanmamaktadır. Örgütün genel yapısı, yönetici, iş arkadaşları, astları, fiziksel koşullar, manevi durumlar çalışanların muhalefet içinde olmalarına neden olabilmektedir. “İhtilaf halinde olmak” yani “muhalif olmak” herhangi bir şeyin karşısında olmak anlamına gelmektedir. Çalışanlar da örgütün ve/veya yöneticilerin uyguladığı politikalardan memnun olmama durumu ile karşılaştıkları zaman muhalif kimliğine bürünebilmektedirler. Çalışanların muhalif tavırları, duygusal özellik taşımakla birlikte davranışlara da yansıyabilmektedir. Muhalif tavırlar, örgüt için olumsuz sonuçlar doğurabilecekken değerlendirildiğinde olumlu sonuçları da beraberinde getirebilecektir. Muhalefetin olmadığı ortamlarda yönetimler kendilerini yönlendirebilecek, yanlış ve hatalı uygulamaları düzenleyebilecek ve daha iyi stratejiler geliştirebilecek ortamlar bulamayacaklardır.