Akademisyen Kitabevi, Ankara, 2024
Tüm Yönleriyle Sosyal Medyada
Dezenformasyon çalışması, uzunca üzerine düşünülen ve detaylı, derin bir
araştırma çalışması ile akademik dünyada henüz araştırma yolculukları yeni
başlamış lisansüstü eğitim öğrencilerimle güçlerimizi birleştirerek ortaya
koyduğumuz bir akademik kitaptır. Bu çalışma ile son dönemde sıkça kamuoyu
tarafından da dile gelen dezenformasyon kavramının toplumun faklı iştirak
alanlarında oluşturduğu kelebek etkisi işaret edilmekte ve ilgili alanlara
ilişkin görüş ve öneriler ortaya konmaya çalışılmaktadır.
Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Tarih başlıklı çalışma ile Açelya Öksüz
dezenformasyon kavramını tarihsel süreçte ele alarak Roma döneminden örneklerle
başlayarak bugün sosyal medyada yer alan dezenformasyon dönemine kadar çizgisel
bir tarihçe oluşturmuş ve örnekleri sıralamıştır. Dezenformasyonu, neden sonuç
ilişkileri çerçevesinde işleyerek bugün sosyal medya dezenformasyonunun gelecek
kuşaklara bırakacağı yanıltıcı-çarpıtılmış-eksik olası bilgilere dikkat
çekmekte ve bugünden geçmişiyle kuvvetli bağlar kurması gereken yeni nesil için
hassasiyeti dile getirmektedir.
Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Siyaset başlıklı bölümde Disiplinlerarası
Kadın ve Aile Çalışmaları Yüksek Lisans aşamasında olan sosyolog Onur
Yanar sosyal medya ve siyaset ekseninde gerçekleştirilen akademik çalışmaları
değerlendirirken, siyasi olarak sosyal medya kullanımına işaret etmektedir.
Yanar, ulusal ve uluslararası boyutta yaşanan siyasi dezenformasyonları
örnekleyerek gelecek dönemde dünyayı bekleyen küresel tehditlere değinerek
öneriler getirmektedir.
“Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Ekonomi” bölümünde Yeni Medya ve İletişim Anabilim
Dalı Yüksek Lisans eğitimine devam eden Emre Fidan, sosyal medya
üzerinden yayınlanan dezenformatif bilgilerin oluşturabileceği ticari krizlere
dikkat çekerek dünyadan ve Türkiye’den örnekleri derlemiştir. Aynı zamanda uzun
vadede oluşabilecek tehditlere dikkat çekerek alınabilecek önlemlerin altını
bir iletişim uzmanı olarak çizen Fidan, dezenformasyonun ekonomik boyutta etki
alanını değerlendirmektedir.
“Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Sağlık” çalışması, bir sağlık personeli olarak
Disiplinlerarası Kadın ve Aile Çalışmaları alanında yüksek lisans eğitimi alan Meral
Kurtulmuş tarafından kaleme alınmıştır. Bu çalışma sağlık iletişimi
ekseninde daha önce yaptığımız akademik çalışmaların bir devamı niteliği taşımaktadır.
Sosyal medya üzerinden yayınlanan içeriklerin dezenformatif nitelikte
olabileceğine ve sağlık üzerinde kritik sonuçlar oluşturabileceğine dikkat
çeken çalışmada, küresel tehditlerin yanı sıra ileriye dönük görüş ve öneriler
bulunmaktadır.
“Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Siber Güvenlik” isimli çalışma Disiplinlerarası Medya
ve Kültürel Çalışmalar alanında lisansüstü eğitimine devam eden Aykan
Şahin tarafından kaleme alınmıştır. Dezenfromasyonun kitlesel olarak
bir etki alanına sahip olmasının sonuçlarını değerlendiren çalışmada siber
güvenlik alanında Türkiye’de ve dünyadan örnekler ile önlemler değerlendirilmiş
ve gelecek dönem için tehditler işaret edilerek öneriler getirilmiştir.
Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Afet çalışması, Kadın ve Aile Çalışmaları Anabilim
Dalında Yüksek Lisans eğitimine devam eden Acil Yardım ve Afet Uzmanı Nursena
Karaarslan tarafından afet dönemleri ve sosyal medyada dezenformasyonun
yıkıcı etkileri konulu çalışmaları ve alınması gereken önlemleri ele aldığı bir
araştırma çıktısını oluşturmaktadır. Bu çalışmada toplumda afetlerin
oluşturduğu etkilerin çarpanı olarak sosyal medya dezenformasyonu işaret
edilmektedir.
Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Savaş bölümünde ise iletişim uzmanı bakış açısıyla
Yeni Medya ve İletişim Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimlerine devam eden Mislina
Sözer, Ezgi Devletli, savaş kavramının dünü bugünü ve yarını ele
alınarak sosyal medya üzerinde oluşturulan dezenformasyon içeriklerinden
örnekleri derlemiştir. Çalışma tehditlerin ve alınması gereken önlemlerin
üzerinde durarak dünyayı etkisine alabilecek küresel bir soruna dikkat çekmeyi
hedeflemiştir.
Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Şiddet başlıklı bölümde halkla ilişkiler uzmanı kimliğiyle
Yeni Medya ve İletişim Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimini gerçekleştiren Gözde
Önier, şiddet kavramına ön yargılar, nefret söylemleri ve ötekileştirme
üzerinden atıf yaparak oluşabilecek tehditleri kaleme almıştır. Bu çalışma
alanda yapılmış olan yakın dönemli çalışmaların bir seçkisini oluşturarak
gelecek dönemde olası tehditleri ve alınması gereken önlemleri işaret
etmektedir.
“Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Kadın” başlık bölümde Disiplinlerarası Kadın ve Aile
Çalışmaları Anabilim Dalında Yüksek Lisansına devam eden Damla Karagül,
farklı akademik araştırmalar çerçevesinde ele aldığımız kadın konusunu sosyal
medyada dezenformasyon çerçevesinden inceledi. Bu çalışma sosyolog Damla
Karagül’ün kaleminden toplumda kadın ve konumu için sosyal medya
dezenformasyonlarının oluşturacağı tehditleri ve alınması gereken önlemleri ele
alıyor.
Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Aile başlıklı çalışmada ise çalışma hayatlarına
psikolog olarak devam eden ve Disiplinlerarası Kadın ve Aile Çalışmaları
Anabilim Dalında yüksek lisans yapan Aslı Baş, Çiğdem Egemen, Seçil
Şirinkaya’nın sosyal medya kullanımı ve aile içi iletişim alanında
gerçekleştirilmiş akademik çalışmaların bir seçkisini oluşturmaktadır. Aynı
zamanda aile kavramına yönelik olarak sosyal medya üzerinde oluşan
dezenformatif söylemlerin ele alındığı ve aile kavramı üzerine olası tehditleri
ve bu konuda alınması gereken önlemlerin altının psikolog bakış açısıyla
çizildiği bu bölüm alana farklı yön getirmektedir.
Sosyal Medyada
Dezenformasyon ve Çocuk bölümü, çalışma yaşamına edebiyat öğretmeni
olarak devam eden Disiplinlerarası Medya ve Kültürel Çalışmalar Anabilim Dalı
Yüksek Lisans öğrencim Elif Uslu tarafından kaleme alınmıştır. Sosyal
medya dezenformasyonunun çocuklar üzerinde oluşturabileceği olumsuzluklara
dikkat çekilen bu bölümde, sosyal medya ve çocuk ekseninde yapılan akademik
çalışmalardan örnekler ile ileri dönem oluşabilecek tehditler ve alınması
gereken önlemler sıralanmıştır.