Kırmızı elmalardan mı, yoksa incirden mi yemeliyim? İlk atalarımızın en
tatlı kararı bu olmalı. Ancak bu ve benzeri kararları alırken, bazen bir aslana yem
olma korkusu, bazen aç kalma korkusu, bazen de gereğinden çok meyve bulma-
nın getirdiği mutluluk durumları söz konusu olmuştur. Görüldüğü gibi en basit
kararları alırken bile çok sayıda faktör etkili olmaktadır. Meyvenin miktarı, insan-
lar arasında nasıl bölüşüleceği vb. konular ilk çağlarda insanların temel dertlerin-
den olmuş ve tarihte bu üretim ve bölüşüm sorunları hep olmuştur. Bunun üze-
rine kafa yoran bilim dalına da ekonomi bilimi denilmiştir.
Ekonomiyi kendisine iş edinen ekonomistler, gittikçe artan sorunlara çö-
zümler üretmeye çalışmışlar, ancak bu sorunları etkileyen çok sayıda faktör
olunca işin içinden çıkamamaya başlamışlardır. İşte o zaman “varsayalım” kuralı
ortaya çıkmış ve diğer faktörleri sabit varsayalım (Ceteris paribus) vb. varsayım-
lar bol miktarda kullanılmaya başlanmıştır. Tarihte bu şekilde gelişen ekonomi
bilimi çok sayıda teori üretmiştir. Teori gerçek yaşamdaki olguları, iki ya da daha
fazla değişken arasındaki ilişkiyi basite indirgeyerek, anlamaya ve anlatmaya ça-
lışır (Greenlaw Steven A., 2019, 16). Hepsinin temelinde de “insanlar karar alır-
ken akılcı (rational) davranırlar” varsayımı bulunmaktadır. Bu yüzden tüm eko-
nomi kitapları teorileri açıklarken “insan akılcı bir varlıktır (human is rational)”
diye başlar. Tanımsal olarak insan karar alırken, karşısına çıkan çok sayıda alter-
natif hakkında bilgi sahibidir, bunlar arasından kendisi için en çok yararı sağla-
yacak olanı bazı olasılık hesaplarına başvurarak hesaplayabilir ve seçer.
İnsan her zaman akılcı davranır mı? Sorusuna verilecek yanıt, “hayır”!
olacaktır. Öyle olsa, hiç kimse kırmızı ışıkta geçmez veya sigara içmezdi. Her
zaman akılcı davranmak mümkün değildir. Zira, insanlar akıllı varlıklar olarak
tanımlansa da gerçekte duygusal varlıklardır. Bu da onları karar alırken zaman
zaman yanlış yapmaya iter.
İnsanlar, finansal kararlar alırken akılcı davranıyor olabilirler mi? Elbette
çoğu zaman finansal kararlarında da hiç de akılcı olmayan kararlar alırlar. Örne-
ğin, Bitcoin’in anlık hızlı yükselişi ile başı dönen yatırım uzmanı, oluşan balonun
en üst noktasındaki fiyattan alım yapar ve balon tam da o alımdan sonra patlar.
Pekiyi o uzman, balonun patlayacağını düşünememekte ya da riskin büyüklüğü
bilmemekte midir? Elbette bilmekte ama hırsına (duygu) yenilmekte ve aklını
kullanmamaktadır.
İnsanların geleneksel ekonomi teorilerinde olduğu gibi “akılcı” davranma-
dıkları konusu literatüre ilk kez (Simon, 1952) tarafından kazandırılmıştır. İnsan-