Öğretmen adaylarının üniversiteye giriş puanları ile KPSS puanlarının incelenmesi: Türk üniversitelerinin profili


Bilir B., Uslu B., Öztürk H., Çağatay Ş. M.

Eğitim Yönetimi Araştırmaları, C. T. Uğurlu,K. Beycioğlu,S. Koşar,H. Kahraman,F. Köybaşı-Şemin, Editör, Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları, Sivas, ss.337-347, 2018

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2018
  • Yayınevi: Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları
  • Basıldığı Şehir: Sivas
  • Sayfa Sayıları: ss.337-347
  • Editörler: C. T. Uğurlu,K. Beycioğlu,S. Koşar,H. Kahraman,F. Köybaşı-Şemin, Editör
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

nnnBu araştırmanın amacı, Türkiye geneli verilere dayalı olarak, öğretmen adaylarının üniversiteye giriş sınavı pu-
anlarının KPSS 121 atama puanlarının anlamlı yordayıcısı olup olmadığını ve öğretmen adaylarının mezun olduk-
ları üniversiteler ile bölümlerin KPSS 121 atama puanları bakımından farklılıklarını incelemektir. Araştırma, Öğ-
renci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ve Yükseköğretim Kurumu (YÖK) tarafından açıklanan verilerin
ikincil kullanımına dayalı, üniversiteye giriş sınav puanları ile KPSS 121 atama puanlarının incelemesine yönelik
nicel bir araştırma biçiminde tasarlanmıştır. Araştırma tasarımı doğrultusunda, 2012 Üniversiteye Giriş Sınavı ve
2016 KPSS Sınavı’na ilişkin puanlamalar yapılan araştırmaya dahil edilmiştir. Oluşturulan nicel veri seti üzerinde
ise, öğretmen adaylarının üniversiteye giriş puanlarının KPSS 121 sınav başarılarını yordama geçerliğini belirle-
mek için Regresyon Analizi; KPSS 121 atama puanlarının farklılaşma aralıklarına göre eğitim fakültesi bulunan
Türk üniversitelerinin profilini çıkarmak amacıyla F testi ve Kümeleme analizleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen
bulgulara göre, öğretmen adaylarının üniversiteye giriş sınavı puanları KPSS 121 atama puanlarının anlamlı bir
yordayıcısı değildir. Bu sonuç, öğrencilerin üniversite sınav puanları ve tercihlerine dayalı eğitim fakültelerine
yerleştirildikleri mevcut öğrenci seçme sisteminin adayların öğretmenlik mesleğine kişisel uygunluğunun değer-
lendirildiği uygulamalarla güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bir diğer bulgu, devlet, vakıf ve Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üniversitelerinden mezun öğretmen adaylarının KPSS 121 atama puanlarına göre
devlet üniversiteleri lehine anlamlı bir farklılaşmanın olduğudur. Büyük çoğunluğu devlet üniversitelerindeki
eğitim fakültelerinde eğitim alan adayların kendi bölümleri içerisinde dar puan aralıklarında yoğunlaşması ise,
KPSS başarısına göre mülakata katılma ve mülakat puanına göre atanma şeklindeki mevcut öğretmen atama
sistemin ayrım yeteneğinin özellikle uygulama temelli kriterler ile geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu göstermek-
tedir.
Bu araştırmanın amacı, Türkiye geneli verilere dayalı olarak, öğretmen adaylarının üniversiteye giriş sınavı pu-
anlarının KPSS 121 atama puanlarının anlamlı yordayıcısı olup olmadığını ve öğretmen adaylarının mezun olduk-
ları üniversiteler ile bölümlerin KPSS 121 atama puanları bakımından farklılıklarını incelemektir. Araştırma, Öğ-
renci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ve Yükseköğretim Kurumu (YÖK) tarafından açıklanan verilerin
ikincil kullanımına dayalı, üniversiteye giriş sınav puanları ile KPSS 121 atama puanlarının incelemesine yönelik
nicel bir araştırma biçiminde tasarlanmıştır. Araştırma tasarımı doğrultusunda, 2012 Üniversiteye Giriş Sınavı ve
2016 KPSS Sınavı’na ilişkin puanlamalar yapılan araştırmaya dahil edilmiştir. Oluşturulan nicel veri seti üzerinde
ise, öğretmen adaylarının üniversiteye giriş puanlarının KPSS 121 sınav başarılarını yordama geçerliğini belirle-
mek için Regresyon Analizi; KPSS 121 atama puanlarının farklılaşma aralıklarına göre eğitim fakültesi bulunan
Türk üniversitelerinin profilini çıkarmak amacıyla F testi ve Kümeleme analizleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen
bulgulara göre, öğretmen adaylarının üniversiteye giriş sınavı puanları KPSS 121 atama puanlarının anlamlı bir
yordayıcısı değildir. Bu sonuç, öğrencilerin üniversite sınav puanları ve tercihlerine dayalı eğitim fakültelerine
yerleştirildikleri mevcut öğrenci seçme sisteminin adayların öğretmenlik mesleğine kişisel uygunluğunun değer-
lendirildiği uygulamalarla güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bir diğer bulgu, devlet, vakıf ve Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üniversitelerinden mezun öğretmen adaylarının KPSS 121 atama puanlarına göre
devlet üniversiteleri lehine anlamlı bir farklılaşmanın olduğudur. Büyük çoğunluğu devlet üniversitelerindeki
eğitim fakültelerinde eğitim alan adayların kendi bölümleri içerisinde dar puan aralıklarında yoğunlaşması ise,
KPSS başarısına göre mülakata katılma ve mülakat puanına göre atanma şeklindeki mevcut öğretmen atama
sistemin ayrım yeteneğinin özellikle uygulama temelli kriterler ile geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu göstermek-
tedir. anlarının KPSS 121 atama puanlarının anlamlı yordayıcısı olup olmadığını ve öğretmen adaylarının mezun olduk-nnnları üniversiteler ile bölümlerin KPSS 121 atama puanları bakımından farklılıklarını incelemektir. Araştırma, Öğ-
renci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ve Yükseköğretim Kurumu (YÖK) tarafından açıklanan verilerin
ikincil kullanımına dayalı, üniversiteye giriş sınav puanları ile KPSS 121 atama puanlarının incelemesine yönelik
nicel bir araştırma biçiminde tasarlanmıştır. Araştırma tasarımı doğrultusunda, 2012 Üniversiteye Giriş Sınavı ve
2016 KPSS Sınavı’na ilişkin puanlamalar yapılan araştırmaya dahil edilmiştir. Oluşturulan nicel veri seti üzerinde
ise, öğretmen adaylarının üniversiteye giriş puanlarının KPSS 121 sınav başarılarını yordama geçerliğini belirle-
mek için Regresyon Analizi; KPSS 121 atama puanlarının farklılaşma aralıklarına göre eğitim fakültesi bulunan
Türk üniversitelerinin profilini çıkarmak amacıyla F testi ve Kümeleme analizleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen
bulgulara göre, öğretmen adaylarının üniversiteye giriş sınavı puanları KPSS 121 atama puanlarının anlamlı bir
yordayıcısı değildir. Bu sonuç, öğrencilerin üniversite sınav puanları ve tercihlerine dayalı eğitim fakültelerine
yerleştirildikleri mevcut öğrenci seçme sisteminin adayların öğretmenlik mesleğine kişisel uygunluğunun değer-
lendirildiği uygulamalarla güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bir diğer bulgu, devlet, vakıf ve Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üniversitelerinden mezun öğretmen adaylarının KPSS 121 atama puanlarına göre
devlet üniversiteleri lehine anlamlı bir farklılaşmanın olduğudur. Büyük çoğunluğu devlet üniversitelerindeki
eğitim fakültelerinde eğitim alan adayların kendi bölümleri içerisinde dar puan aralıklarında yoğunlaşması ise,
KPSS başarısına göre mülakata katılma ve mülakat puanına göre atanma şeklindeki mevcut öğretmen atama
sistemin ayrım yeteneğinin özellikle uygulama temelli kriterler ile geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu göstermek-
tedir.
Anahtar Kelimeler: KPSS 121 Öğretmenlik Atama Puanları, Üniversiteye giriş sınavı, Yordama geçerliğ