SAFİYYE BNT. ABDÜLMUTTALİB’İN ŞİİRLERİNDE ALLAH RESÛLÜ’NE MERSİYE


Creative Commons License

Yılmaz M.

Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt.7, sa.22020, ss.1033-1064, 2020 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 7 Sayı: 22020
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Arab World Research Source, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.1033-1064
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ölen kimsenin ardından mersiye şiirleri okumak eski Arap geleneğinde sıkça rastlanan bir olgudur. Hz. Peygamber’in halası olan Safiyye bnt. Abdülmuttalib de (öl. 20/641), Allah Resûlü’nün ardından gözyaşı dökmüş ve yaşadığı duygu yoğunluğunu beyitlere yansıtmaya çalışmıştır. Konuyla ilgili siyer, tarih ve edebiyat kaynaklarında dağınık halde on üç mersiye şiiri tespit edilmiştir. İlgili şiirler uzun soluklu geleneksel Arap şiirleri yerine maktalar (kesitler) halindedir. Şair ile Allah Resûlü arasında yakın soy bağı bulunması araştırmayı önemli kılmaktadır. Zira ilgili şiirler, Allah Resûlü’nün vefatını müteakip nübüvvet evine mensup bir bireyin duyguları hakkında ip uçları vermektedir. Ne var ki araştırma konusu şiirlerle ilgili müstakil çalışmalara rastlanmamaktadır. Bu bakımdan ilgili şiirler alandaki boşluğu doldurmaya katkıda bulunmak amacıyla çalışma konusu yapılmıştır. Çalışmaya mersiye kavramı, Câhiliye ve İslâm dönemlerinde mersiye ve Hz. Peygamber’e mersiye gibi hususlarla ilgili ön bilgiler verilerek başlanmıştır. Ardından ilgili şiirler derlenmiş, açıklanmış ve şiir tekniği bağlamında değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışmanın sonunda şairin beyitlerde anlık duygularla hareket ettiği ve yapmacık ifadeler kullanmak yerine iç dünyasında çalkalanan duyguları beyitlere yansıtmaya çalıştığı kanaati hasıl olmuştur. Yine beyitlerde şairin feryat figan etme, elbise yırtma ve yüz tırmalama gibi Câhiliye dönemi mersiye geleneğinde sıkça rastlanan hususlardan uzak durduğu ve İslâm dinine özgü ifadeler kullandığı sonucuna varılmıştır. Şair duygularında samimidir.

It is common in the ancient Arab tradition to read poems of lamentations after anyone who died. Safiyya bint ʿAbd al-Muṭṭalib, the aunt of the Prophet also shed tears after him and tried to reflect the intensity of her emotions to the couplets. Thirteen poems were found scattered in the sira, history and literature sources on the subject. The close lineage between the poet and the Prophet increases the importance of the research. Because the poems concerned give clues about the feelings of an individual belonging to the Prophet's house after his death. However, there are no individual studies on poetry subject to research. In this regard, the relevant poems have been the subject of study to contribute to filling the gap in the field. The study consists of two parts. In the first part, preliminary information is given that will form the background of working in the form of lamentation in the Jahiliya and Islamic periods and lamentation poems about the Prophet. In the second part, the related poems compiled, explained and evaluated in the context of poetry technique. At the end of the study, it was concluded that the poet acted with instant emotions in the couplets and focused on reflecting the emotions that were shaking in her inner world instead of using fancy expressions. Again, unlike the Jahiliya traditions, it was seen in the couplets, that the poet used expressions specific to the religion of Islam. The poet is sincere in her feelings.