Copy For Citation
Şevik A. E.
Yaşlı Sorunları Araştırma Dergisi, vol.16, no.1, pp.61-68, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
Abstract
Depremler, günümüzde dünya çapında en çok ölüme, ciddi yaralanmaya ve uzuv kaybına neden olan doğal afetlerdir. Etkileri toplumlar için yüksek ekonomik kayıplara ve maliyetlere neden olan, kaçınılmaz, zamansız, yıkıcı etkileri olan en önemli doğa olaylarından biri olarak insanlığı ve farklı coğrafyalardaki birçok toplumu medeniyet tarihi boyunca derinden etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Geçmişte yaşanan depremlerin tarihsel etkilerinin izlerinin halen görülebildiği ülkemiz, yakın gelecekte yeni bir deprem olgusuyla yeniden yüzleşmek zorunda kalmıştır. Deprem nedeniy-le travmalar yaşamaya devam eden toplumumuz gelecekte de depremle birlikte yaşamayı öğren-mek zorundadır. Deprem, başta deprem bölgesindeki bireyleri olmak üzere toplumun hemen he-men tamamını olumsuz etkilemekle birlikte, yol açtığı sosyo-ekonomik sorunlar ve ruh sağlığı sorunlarıyla özellikle savunmasız bireyleri, öncelikle de engelliler, çocuklar ve yaşlılar gibi toplum gruplarını daha şiddetli ve olumsuz etkiler. Toplumun bu kırılgan grupları, toplumun geneli gibi sosyal sınıf, meslek, etnik köken, cinsiyet, engellilik, sağlık durumu, yaş ve göçmenlik durumu gibi değişkenlere bağlı olarak doğal afetlerden farklı düzeylerde etkilenir. Toplumların küresel ölçekte dönüşen demografik yapısının kaçınılmaz sonucu olarak, nüfusun giderek artan bir bölümünü oluşturan yaşlı yetişkinler doğal afetlerin ani ve beklenmeyen etkilerine karşı en savunmasız grup-lar arasında yer almaktadırlar. Yaşlı nüfusun hızla arttığı ülkemizde, yaşlı popülasyonun depreme bağlı ruh sağlığı sorunlarının da ayrıcalıklı bir şekilde ele alınması güncel bir zorunluluktur. Bu bakış açısıyla, çalışmamızda bir doğa olayı olarak depremin insan yaşamı üzerindeki etkileri kısaca ele alınacak, yaşlılığın genel özelliklerine değinilecek, sonrasında depremin kırılgan toplum grupla-rından biri olan yaşlı bireyler üzerinde yol açabileceği psiko-sosyal sorunlara odaklanılarak ve yaşlıların bu sorunları deneyimlememelerine yönelik önerilerde bulunulacaktır.