Muhasebe ve Finans Tarihi Araştırmaları Dergisi, sa.29, ss.69-108, 2025 (Hakemli Dergi)
Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı Avrupa’nın etkisiyle eğitimde olduğu gibi muhasebe alanında da köklü dönüşümler yaşamıştır. Merdiven Usulü’nün tek taraflı kayıt sistemi, 1879’da yerini çift taraflı kayda bırakmış; böylece gelir-gider ayrımıyla sınırlı eski yapıdan bilanço mantığına doğru geçiş sağlanmıştır. Bu makale, söz konusu modernleşme sürecini, Mehmed Hikmet’in 1899/1900’de İdadi Mekteplerinin beşinci sınıfı için kaleme aldığı “Muhtasar Usul Defteri” üzerinden incelemektedir. Eser iki bölümden oluşur: ilki ticari evrak ve belgeleri, ikincisi defter tutma usullerini ele alır. Hikmet, önce ticari evrakı tanıtarak sürece girdi temelli yaklaşır, ardından basit usul (usûl-i basîta) ve çift taraflı kayıt (usûl-i muzâ‘afa) yöntemlerini karşılaştırır. Güvenilirliği ve düzeni nedeniyle tüccarlar arasında yaygınlaşan çift taraflı yöntem ön planda sunulsa da, kitabın pedagojik stratejisi önce basit kaydı öğreterek temeli pekiştirmektir. İkinci bölümün sonunda yer alan, bir aylık faaliyetleri modelleyen iki monografi, her iki yöntemin uygulamalı çözümünü içerir ve dönemin hemen bütün ticari işlemlerini örneklerle gösterir. Eser, Türk muhasebe eğitiminde çift taraflı kaydı sistematik biçimde öğreten ilk ders kitaplarından biri olarak özgün bir konuma sahiptir; ayrıca dönemin sosyo-ekonomik düzenine dair zengin ipuçları sunar. Bununla birlikte, kitapta kullanılan anlatım dili ile örnek tablolardaki açıklık, bugünün muhasebe eğitiminde uygulanan öğrenci merkezli ve görsel destekli öğretim yaklaşımlarının erken habercisi sayılabilir.