IDIL SANAT VE DIL DERGISI, vol.10, no.80, pp.601-618, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
Seramik kaplama malzemeleri, Selçuklu Devri 13. yüzyıl mimari yapıların iç ve dış yüzeylerinde yüzyıllar boyu kullanılmış,
zengin desen özelliklerinin yanı sıra desenlerin kompozisyonlardaki olağanüstü kullanım ile bu kültürel mirasın değerini
arttırmıştır. Selçukluların kendilerine özgü teknik ve desen anlayışı dönemin karakteristik özelliğini oluşturmaktadır. Özellikle
geometrik desenlerin en çarpıcı uygulamaları Selçuklulara ait mimari yapıların bezemelerinde görülmektedir. Bu dönem duvar
kaplama bezemelerde yaygın kullanılan tasarım elemanlarından biri olan geometrik desenler, tasarım, teknik ve çeşitlilik
bakımından oldukça zengindir. Bu geometrik desenler, biçimsel özellikleri yanında desen çeşitliğindeki zenginlik,
kompozisyonlarda geniş bir alana sahip olan sonsuzluk ve simetri anlayışını yansıtarak olağanüstü kullanımı ile kültürel
mirasımıza önemli katkıda bulunmuştur. Anadolu topraklarındaki seramik sanatının sanayiye dönüşmesi Cumhuriyet dönemine
dayanır. Seramik sektörünün kuruluşu 1950’li yıllarda başlayan planlı kalkınma dönemlerine rastlar. 18. yüzyıl Sanayi Devrimi
ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte seri üretimin gündeme gelmesi, seramik endüstrisinin ve tasarım gereksiniminin ortaya
çıkmasını sağlamıştır. Bu süreçte, çinilerin yerini, seramik kaplaması olan karolar almıştır. Kültürel birikimin geçmişten
geleceğe aktarılmasında bir köprü oluşturan Selçuklu çini sanatı mirası binlerce yıldır süregelen sanat birikimini nesilden
nesille aktararak günümüze ulaştırarak, Türk seramik sektörüne bir tasarım mirası olmuş ve ayrıca günümüzde mimari ve
seramik endüstrisinde çalışmalara ilham kaynağı olmaya da devam etmektedir. Bu makalede; Anadolu Selçuklu geometrisi ve
günümüz mimarisi endüstriyel duvar kaplamalarında kullanım biçimleri incelenmekte ve Selçuklu döneminin günümüzdeki
çalışmalara etkisi açıklanmaktadır