TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ İÇİN EKSİK PARÇALARI TAMAMLAMAK: OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMLARI ÖRNEĞİ


Ata Doğan S., Yıldız Tasdemir C.

9. Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi, Bursa, Türkiye, 27 - 30 Ekim 2025, ss.528, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Bursa
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.528
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Toplumsal cinsiyet, kültürel ve toplumsal bağlamda inşa edilen rolleri, beklentileri ve sorumlulukları tanımlayan temel bir kavramdır. Eğitim, toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretilmesinde ve dönüştürülmesinde kritik öneme ve etkiye sahiptir. Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliği sadece bireysel hakların korunmasında değil sosyal adalet, değerler ve sürdürülebilir kalkınma açısından da stratejik önem taşımaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında kabul edilen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin beşinci maddesinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yer almaktadır. Bu hedefle toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların ve kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek öncelenmektedir. Erken yaşlarda kazanılan değerlerin bireylerin yaşam boyu davranış ve tutumlarını şekillendirdiği düşünüldüğünde, okul öncesi dönemdeki çocuklar ile çalışacak öğretmenlerin toplumsal cinsiyet bilincine sahip olmaları kritik bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple okul öncesi öğretmenliği lisans programlarının içerikleri, yalnızca mesleki bilgi ve beceri kazandırmakla kalmayıp, toplumsal eşitlik, kapsayıcılık ve duyarlılık geliştirme açısından da önemli bir belirleyicidir. Bu araştırmada Türkiye’deki okul öncesi öğretmenliği lisans programlarında toplumsal cinsiyetle ilgili derslerin varlığını ve kapsamını incelemek, mevcut durumu ortaya koyarak programlara yönelik geliştirici öneriler sunmak amaçlanmaktadır. Araştırma, nitel durum çalışması deseninde tasarlanmıştır. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) veri tabanında yer alan okul öncesi öğretmenliği programlarının ders planları ve içerikleri doküman analizi tekniğiyle değerlendirilerek bulgular elde edilmiştir. Bulgular, toplumsal cinsiyet konusunun programlarda genellikle seçmeli dersler aracılığıyla sınırlı düzeyde yer aldığını, zorunlu ders olarak yer almadığını göstermektedir. Bu durum, öğretmen adaylarının toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda sistematik ve bütüncül bir farkındalık geliştirmelerini zorlaştırmaktadır. Araştırma bulguları, toplumsal cinsiyetin öğretmen yetiştirme programlarında görünür ve zorunlu bir bileşen haline getirilmesinin, kapsayıcı, nitelikli ve eşitlikçi bir eğitim anlayışının kurumsallaşmasına katkı sağlayacağını göstermektedir. Ayrıca bu durum, Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bağlamında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlendirilmesi açısından da kritik bir gerekliliktir.