XII. Ulusal Tıp Eğitimi Kongresi , Samsun, Turkey, 19 - 22 May 2022, pp.206-207
COVİD-19 pandemi döneminde acil olarak geçiş yapılan uzaktan eğitim süreci, mevcut bir planı, hazırlığı
ya da tecrübesi bulunmayan çok sayıdaki eğitici ve öğrenci için çözülmesi gereken problemleriyle
karşımıza çıkan bir dönem oldu. Zorunlu olarak online eğitim teknolojilerinin kullanılması, öğrenci ve
eğitimciler için zorlu bir süreç ortaya çıkardı. Eğitimin tüm paydaşlarının paradigmaları sorgulanır oldu.
Bahsi geçen yönleri ile COVİD-19 pandemi sürecinde eğitimin dikkatle analiz edilmesi gereklidir. COVİD-19 döneminde öğrenci olan bireylerin neredeyse tamamı 2000’li yıllarda dünyaya gelmiş bireylerdir ve
doğdukları anda bilgisayar, internet, mobil cihazlar kullanımda olması nedeniyle bu bireyler dijital yerli
olarak adlandırılmaktadır. Öğrencilere eğitim yoldaşı olmaya çalışan öğretim üyeleri ise dijital göçmen
olarak tanımlanmaktadır. Dijital yerli öğrenciler kendilerinin eğitim-öğretim faaliyetlerini düzenleyen
eğiticileri COVİD-19 sürecinde birer eğitim teknoloji kullananı olarak nasıl görmektedir? Bu soru
araştırmanın temel motivasyonunu oluşturmuştur. Bu araştırma tıp fakültesi klinik öncesi dönem
öğrencilerinin acil uzaktan eğitim sürecinde akademisyenlerin online/uzaktan eğitim performansı ve
teknoloji hâkimiyeti ile ilgili görüşlerinin değerlendirilmesini amaçlanmıştır. Çalışmada kullanılan veri
toplama aracı araştırmacılar tarafından oluşturulmuştur. Oluşturulan soru havuzundaki maddeler
uzman görüşüne sunulmuş ve uzman görüşleri doğrultusunda 22 maddeden oluşan anket formunun
son hali belirlenmiştir. Amaçlı örneklem doğrultusunda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Tıp
fakültesi klinik öncesi dönem öğrencileri ile yapılan çalışmada araştırmaya katılımda gönüllü olan 168
klinik öncesi dönem öğrencisinden (Dönem I: 96, Dönem II: 56 ve Dönem III: 16) online olarak veri
toplanmıştır. Kesitsel tasarımla tasarlanmış bu araştırmada verilerin analizi tanımlayıcı istatistiksel
analizler ve karşılaştırma analizleri ile anlamlandırılmıştır. Katılımcıların %66,9’u tıp fakültesini tercih
nedenlerini “hayalimdeki meslek” olarak belirtmişlerdir. Öğrencilerin sadece %29’u pandemi dönemi
öncesinde online bir eğitime katıldıklarını belirtirken, öğrencilerin %33,3’ü pandemi dönemi başında
online eğitim ile ilgili bir oryantasyon eğitimine katılmışlardır. Online eğitimler başlamadan önce online
eğitim araçları ile ilgili ön bilgilendirme/eğitim alan öğrenciler, öğretim üyelerinin online eğitim
performanslarına daha yüksek puan vermişlerdir. Öğrenciler günde 1-12 saat arasında olmak üzere
günlerinin ortalama 5,9 saatini bilgisayar ya da akıllı telefon başında geçirdiklerini belirtmişlerdir.
Öğrencilerin günlük teknolojik cihaz kullanma süresi arttıkça öğretim üyelerine dair e-öğretim
performans algıları daha düşük olmuştur. 5’li likert tipte yapılandırılan ankette “Kesinlikle
Katılmıyorum” cevabına 1 ve “Kesinlikle Katılıyorum” cevabına 5 puan verilmiştir. Bu şekilde verilen
cevaplara göre yapılan puanlamada, ortalama puanın en yüksek olduğu maddeler “Online eğitim
sürecinde ve online ders esnasında öğretim elemanları sorularıma etkili bir şekilde dönüt verdi” ve
“Öğretim elemanları dersin konularına uygun materyal (görsel içerik, video, maket, ders notu, örnek
metinler vb.) kullandı” maddeleri olmuştur. En düşük puan verilen maddeler ise “Online dersler yüz
yüze dersler kadar iyiydi”, “Öğretim elemanları online ders ile ilgili bütün teknolojik ve teknik terimlere
hakimdi” ve “Öğretim elemanları online eğitim oturumlarını zamanında ve sorunsuz bir şekilde
başlattı” maddeleri olmuştur. İletişimde teknik ve teknolojik problemler, eğitimci ve öğrenci arasındaki
iletişim kopuklukları ve fırsat eşitsizliği gibi birçok etken online eğitim başarısını olumsuz
etkileyebilecek unsurlardır. Bu dönemden elde edilen tecrübe ile öğrenen özellikleri dikkate alınarak
eğitim materyallerinin yapılandırılması, öğrenen merkezli bir online eğitim tasarımının yapılması
oldukça önemlidir.