Referendum Held According to Municipal Law in the Light of Supreme Election Council Decisions (Plebiscite)


Creative Commons License

GÜLER F.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisi, vol.8, no.1, pp.115-140, 2023 (Peer-Reviewed Journal) identifier

Abstract

Municipalities have a key role in the delivery of public services to individuals. The legislature has adopted the obligation to establish municipalities in provincial and district centers. There are different processes related to the establishment of municipalities at places other than provincial and district centers. According to Municipal Law, a referendum, which is one of semi direct means of democracy, must be held for establishing a new municipality or merging and inclusion of existing ones. Organizing referendums in accordance with constitutional principles on some issues related to municipalities indicates the importance that the legislature deems about referendums. This procedure is also compatible with the principle of subsidiarity which requires provision of public services to individuals by locally nearest public administrators and also meets the requirements of international norms that adopt the self-government of local government bodies. Although Municipal Law clearly regulates the bodies which can apply referendums under certain conditions it does not include regulations regarding the procedures and principles of application of referendums. In the process of making a new election law, it would be appropriate to make a regulation by reviewing the procedures and principles of referendums held in accordance with Municipal Law, in the light of Supreme Election Council (SEC) decisions. Although SEC named referendums held according to Municipal Law as “plebiscite”, it has recently abandoned this description and started to use the term “Referendum According to Municipal Law”. In this study, after the theoretical framework of the concept of plebiscite is explained was conveyed, referendums held according to Municipal Law are examined within the framework of the jurisprudence of the SEC on a systematic base.
Kamu hizmetinin bireylere ulaşmasında belediyeler kilit rol oynamaktadır. Kanun koyucu, il ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunluluğunu benimsemiştir. Bunun dışındaki yerlerde belediye kurulması ile ilgili farklı süreçler işlemektedir. Belediye Kanunu’na göre yeni bir belediye kurulması veya belediyelerin birleşme ve katılma işlemlerinde yarı doğrudan demokrasi araçlarından halkoylamasına(*1) başvurulmaktadır. Belediyelerle ilgili bazı konularda anayasal ilkelere uygun halkoylaması düzenlenmesi, kanun koyucunun belediye hizmetlerine verdiği öneme işaret etmektedir. Bu usul, aynı zamanda kamu hizmetlerinin bireylere en yakın kamu otoritesi tarafından sağlanmasına yönelik yerindenlik (subsidiarite) ilkesi ile uyumlu olduğu gibi yerel yönetim organlarının özerkliğini benimseyen uluslararası normların gerekliliklerini de karşılamaktadır. Belediye Kanunu, halkoylamasına hangi koşullar altında ve kimlerin başvurabileceğini açıkça düzenlemesine rağmen halkoylamasının usul ve esasları ile ilgili düzenlemelere yer vermemiştir. Çalışma kapsamında görülmüştür ki muhtemel bir seçim kanunu düzenlemesinde Belediye Kanunu’na göre yapılan halkoylamalarının usul ve esaslarına ilişkin bir düzenlemenin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) içtihatları doğrultusunda ele alınmasının yerinde olabileceği değerlendirilmiştir. YSK önceleri karar ve uygulamalarında Belediye Kanunu’na göre yapılan halkoylamalarını “plebisit” olarak adlandırmasına rağmen yakın zamanda bu kavramdan ayrılarak “Belediye Kanunu’na göre yapılan halkoylamaları” kavramını kullanmaya başlamıştır. Çalışmada plebisit kavramının teorik çerçevesi aktarıldıktan sonra Belediye Kanunu’na göre yapılan halkoylamaları YSK’nın konuya ilişkin içtihatları çerçevesinde ve belli bir sistematik esas alınıp incelenerek çözüm önerileri getirilmiştir.