FERTILITE RESTORASYON GENLERI İÇIN TICARI HIBRIT AYÇIÇEĞI (HELIANTHUS ANNUUS L.) GEN HAVUZUNUN SSR MARKIRLARI ILE İNCELENMESi


Serbezler G., Yılmaz M. İ., Karakaş Metin Ö.

Anatolian Congresses 8th International Applied Sciences Congress, Diyarbakır, Türkiye, 25 - 26 Aralık 2021, ss.16-17

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Diyarbakır
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.16-17
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ayçiçeği (Helianthus annus L.), FAO verilerine göre dünya genelinde ilk dört bitkisel yağ kaynağı arasında yer almakta olup, çerezlik ve süs bitkisi olarak da yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle ayçiçeği ticari olarak çok önemli bir türdür. Dünya genelinde ticari ayçiçekleri için verimi artırmak, hastalıklara ve çeşitli çevre koşullarına karşı direnç sağlamak amacıyla ıslah çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalarda farklı genetik özelliklere sahip tek yıllık veya çok yıllık yabani ayçiçeği türleri ile ticari ayçiçeğinin çaprazlanarak daha yüksek verimli ve daha dayanıklı hibrit türler oluşturulması amaçlanmaktadır. Ancak ayçiçeği türleri arasında hibritleşmenin önündeki en büyük engel, kendi kendine tozlaşmadır ve bu sorun hibrit tohumların ticari üretimini engellemektedir. Erkek kısırlığı, kendi kendine tozlaşmayı önlemekte etkili bir yoldur. Bitkilerde erkek kısırlığı genellikle sitoplazmik temellidir ve anneden kalıtılır. Erkek steril bitkiler fonksiyonel polen üretemezler, ancak yumurta üretirler. Bu sistem bitkilerin kendi kendilerine tozlaşmasını engeller. Sitoplazmik erkek kısırlığının fertilite restorasyon genleri (Rf) tarafından düzenlendiği belirlenmiştir. Bu nedenle, melezleme çalışmalarında restorasyon genleri en az erkek kısırlığı kadar önemlidir. Bitkilerde restorasyon gen bölgelerinin tespiti için geleneksel ıslah yöntemi kullanılmaktadır, ancak bu yöntem çok fazla çaprazlama gerektirdiği için hem zaman alıcı hem de maliyetlidir. Klasik ıslah yöntemleri yerine tercih ettiğimiz markır destekli seçim (MDS) yöntemi, önemli karakterleri kontrol eden genlerle yakından bağlantılı ve kolayca tanınabilen moleküler markırların kullanımına dayanmaktadır. Bu çalışmada da PZR tabanlı markırlardan olan, basit dizi tekrarı (SSR) markırları güvenlik, hız ve düşük maliyet gibi birçok önemli üstünlüğü nedeniyle tercih edilmiştir. Gerçekleştirilen çalışmada Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nden elde edilen erkek steril ve restorasyon genotipler ile bu genotiplerin çaprazlanmasıyla oluşturulan F2 bireylerinin moleküler markırlar kullanılarak, moleküler olarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu çalışma için, bilinen 7 restoratör gen bölgesi ile aynı lokusta bulunan 21 SSR markırı seçilmiştir. Bulk segregasyon analizi kullanılarak CMS ve restorer genotipler arasındaki polimorfizm belirlenmiştir. ORS 511, ORS 995, ORS 1092, ORS 328, ORS 488, ORS 822, ORS 630, ORS 928, ORS 224 isimli markırların fertilite restorasyon genleriyle potansiyel olarak bağlantılı olduğu bulunmuştur. F2 bireyler de polimorfik olduğu belirlenen SSR markırları kullanılarak değerlendirilecektir. Elde edilen verilerin ileride yapılacak olan ıslah çalışmalarında kullanılabilir olması sebebiyle, bu çalışma çok önemli bir potansiyel taşımaktadır. 

Sunflower (Helianthus annus L.) is among the top four sources of vegetable oil worldwide, according to the data of FAO, and it is also widely used as a confectionery and ornamental plant. For this reason, sunflower is a very important species commercially. Breeding studies are carried out for commercial sunflowers around the world in order to increase yield and to provide resistance against diseases and various environmental conditions. In these studies, it is aimed to cross the commercial sunflower with annual or perennial wild sunflower species with different genetic characteristics, and to form hybrid species with higher yields and more resistant. However, the biggest obstacle to hybridization between sunflower species is selfpollination, as in other plant breedings, and this problem prevents commercial production of hybrid seeds. Male sterility is an effective way to prevent self-pollination. Male sterility in plants is usually cytoplasmic based and inherited from the mother. Male sterile plants cannot produce functional pollen, but they do produce eggs. This system prevents pollinating the plants from themselves. It has been determined that cytoplasmic male sterility (CMS) can be regulated by fertility restoration genes (Rf). Therefore, restoration genes are at least as important as male sterility in crossbreeding studies. Conventional breeding method is used for the detection of restorer gene regions in plants, but this method is both time-consuming and costly because it requires too much crossover. The marker-assisted selection (MAS) method, which we prefer instead of conventional breeding methods, is based on the use of molecular markers that are easily recognizable and closely linked to genes that control important characters. Within the framework of this study, PCR-based SSR simple sequence repeat (SSR) markers were preferred because of their many important advantages such as speed, reliability and low cost. In this study, male sterile and restorer genotypes and F2 individuals formed by crossing them were obtained from Thrace Agricultural Research Institute were evaluated by using molecular markers. For this study, 21 SSR markers located at the same loci with 7 known restorer gene regions were selected. Bulk Segregation Analysis were used to determine polymorphism between CMS and restorer genotypes. These marker such as ORS 511, ORS 995, ORS 1092, ORS 328, ORS 488, ORS 822, ORS 630, ORS 928, ORS 224 potentially found genetically linked with fertility restorer genes. F2 individuals also will be evaluated using polymorphic SSR markers. The obtained data has a very important potential as it can be used in future breeding studies.