Diğer, ss.158-159, 2022
Homeros'un, Batı edebiyatının en önemli eserlerinden kabul edilen, 'İlyada Destanı'yla tanınan
ve 1998 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmiş olan Troya Antik Kenti,
Çanakkale'ye yaklaşık 30 km uzaklıktadır. Antik çağlarda Troad veya Troas olarak anılan
kentin ismi, Yw1ancadaki Troia, Fransızcadaki Troie kelimelerinin okunuşundan dilimize
Truva ya da Troya olarak çevrilmektedir.
Ege ve Balkanların buluştuğu önemli bir coğrafyada yer alan kent, diğer bölgelerle olan ticari
ve kültürel bağlantıları nedeniyle tarih boyunca çok önemli bir yerleşim merkezi olmuştur.
Bölgede 1871 yılından itibaren yapılan kazılar, tarihi kentin savaş, deprem, yangm gibi
felaketler sonucu yıkılıp yeniden kurulduğunu; dokuz kent katmanınm yanı sıra kırk iki yapı
katına sahip olduğunu göstermektedir. M.Ö. 2950-2350 tarihlerinde, Erken Bronz çağıyla
başlayan Troya yerleşimleri, M.Ö. 20 - M.S. 500 tarihlerinde Roma Dönemi ile sona
emrnktedir.
Elde edilen seramik buluntular, Antik kentin tüm katmanlarında, insanların yaşamlarının birçok
alanında pişmiş toprakt:.m faydalandıklarını kanıtlamaktadır. Yeme - içme, pişinne ve her
boyuttaki saklama kaplarının yanısıra, yapılarının duvarlarında, elbiseleri asmak için
kullandıkları kancalarda, balık ağlarının ağırlıklarında, lavabolarda ve mezarlarında seramik
kullandıkları görülmektedir.
Troyal ılar, farklı kullanım alanlarıyla hayatlarına dahil ettikleri seramikleri süsleme eğiliminde
bulunmuşlardır. Kimi zan1an çizgisel kazıma ile, kimi zaman parça ekleyerek, kimi zaman da
forma el ile baskı uygulayarak dekorladıklan foımlannda insan ve hayvan figürleri dikkati
çekınek.iedir.
Bu çalışma kapsamında, Troya Dönemi seramiklerinde görülen hayvan tasvirleri irdeleıuuiştir.
Dokuz yerleşimin enkazından çıkaıiılan seramikler arnsında gerek bünye, gerekse yöntem ve
biçimler balamından benzerlikler ve farklılıklar bulunmasına rağmen, her katmanda hayva11
tasvirinin kullanıldığı örneklere rastlanmaktadır. Balıkçılık, hayvancılık ve avcılığın yaygın
olduğu kentte, seramik formlar üzerinde kullanılan baykuş, balık, kirpi, domuz, at, kuş, yılan
figürleri bazen son derece yalın soyutlamalar halinde, bazen de daha gerçekçi fomılarla
karşımıza çıkmaktadır. Günlük kullanıma uygun bazı foımlarda işlevsel kabın tamamı hayvan
biçiminde yonımlanmış, bazı formlarda eklenen gaga ağızla, kaş, göz ve kanatla formun bir
hayvanı andırması sağlanmıştır. Özellikle Troya I yerleşiminde sıkça karşılaşılan kase ve
vazoların ağız ve yanak bölgelerinde, arasına beyaz kireç taşı doldwulmuş balık kılçığı
şeklindeki çizgisel kazımalar ön plana çıkarken, Troya VI yerleşiminin en karakteristik
özelliklerinden bir tanesini de hayvan bnıF şeklindeki kulplar oluştumıaktadır.