Çizgi Filmler çoğunlukla çocukluk veya gençlik evresindeki insanların ilgisi dahilinde üretilen birer sinema eseri olarak düşünülmektedir. Ama doğru kullanıldığında bundan çok daha fazlasını içeren bir medya türü olarak ele alınabilecektir. Çizgi filmler, günümüzde hem sanatsal hem de sosyolojik olarak birçok açıdan değişim gösteren anlatılar dahilinde üretilmeye başlanmıştır. Dijitalleşmeyi, algıların sıvılaşmasını, bilim kurgu ve fantastik dünyaların genişlemesini sağlayan ve bu döngü içinde hem teknik hem de anlatı ölçüsünde gelişme kaydeden bir medya alanı olarak ele alınabilecektir. Artık alabildiğine küreselleşen dünyada hem çocukların ve gençlerin hem de yetişkinlerin ilgisine uygun yapımlar üretilmekte ve bu yapımlar hem kültürel hem de estetik paradigmayı söz konusu alanlarda değiştirmektedir. Örneğin bir internet yayın akışı “streaming” platformunda yayınlanan bir çizgi serisi, dünyanın en büyük animasyon şirketlerini bir araya getirmekte ve bu şirketlerin dizinin farklı bölümleri için ürettiği hem içerik olarak gerçek dışı hem de sinemasal açıdan üst seviye eserler üretmesini muhtemel kılmaktadır. Böylesi bir zaman diliminde her ne kadar Anadolu coğrafyasında bu eserlere yakın çizgi filmler üretilmese de yerel kodlar söz konusu olduğunda önemli addedilebilecek çizgi filmler Türkiye’de de üretilmektedir. Çanakkale Savaşları vecumhuriyetin kuruluşu gibi Anadolu halkları için önem teşkil eden konularda yapılan çizgi filmler de hem kültürel hem de estetik açıdan animasyon sanatının Türkiye’deki gelişimine katkı sağlamaktadır. Her ne kadar farklı ideolojilerin ve bakış açılarının dahilinde üretilmiş olsalar da bu üretimler hem tarihe dair bir algı yaratması hem de toplumsal yönelimlerin şekillendirilmesi açısından kullanılagelmektedir. Bu araştırmanın temelinde, üretilen iki ana eser arasındaki karşılaştırmalardan yola çıkarak çizgi filmlerin Türkiye tarihi ve ülkedeki dijital animasyon üretimi açısından önem teşkil eden tarafları çözümlenmeye çalışılmıştır. Sinema sanatının bir kolu olan çizgi filmlerin dijital animasyon tekniği aracılığıyla üretilen eserleri hem estetik hem de kültürel açıdan analiz edilecek ve karşılaştırılacaktır. Buradaki ana nüans hem filmlerin söylemlerinin estetik süreçlerle ilişkisini irdelemek hem de kültürel açıdan toplumu etkileyecek tarafları sorgulanarak bazı temel eserlerdeki teoriler üzerinden çözümlemektir. Animasyonun çocukluktan itibaren seyirciye olan etkileri de göz önüne alınarak “Oryantalist” süreçlerden “Küreselleşme” süreçlerine geçişte hem kültürel hem de estetik açıdan önem teşkil eden özellikler analiz edilecektir. Çizgi filmler ve dijital animasyonun toplumsal konjonktürü etkileyebileceği varsayımından yola çıkılarak iki ana eser sorgulanacak ve elde edilen sonuçlar gelecekte yapılmak istenecek eserler söz konusu olduğunda değerlendirilebilecektir.