77. Uluslararası katılımlı Türkiye Jeoloji Kurultayı, Ankara, Turkey, 14 - 18 April 2025, pp.1, (Summary Text)
İnsanoğlunun var olduğu dönemlerden
itibaren dikkati çeken ve insanların türlü sebeplerle kullandığı doğanın
mucizesi değerli ve yarı değerli süstaşları, Osmanlı Döneminde de çok büyük
öneme sahip olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, yüzyıllar boyunca geniş sınırları
içinde pek çok kültür ve medeniyetin etkilerini bir arada barındıran bir devlet
olmuş ve bu kültürel zenginlik, sanat, mimari ve el sanatları gibi pek çok
alanda kendini gösterdiği gibi, aynı zamanda değerli taşların kullanımıyla da
dikkat çekmiştir. Değerli taşlar, Osmanlı döneminde hem süs eşyalarında hem de
silah ve mühürlerde kullanılmıştır. Özellikle padişahların kullandığı mühürler,
değerli taşlarla süslenmiş olup, bunların hükümdarın kimliğini ve gücünü de
yansıttığı belirtilmiştir. Osmanlı döneminde kıymetli taşları tanıtmak,
fiziksel ve kimyasal özelliklerinden bahsetmek, gerçeklerini sahtelerinden
ayırmak ve halkı bu konularda bilgilendirmek amacı ile “cevhername” adında
eserler hazırlanmıştır. Yapılan araştırmalara göre, Osmanlı Dönemi’nde değerli
ve yarı değerli taşlarla ilgilenen ilk bilim insanı ve daha çok şifa
çalışmalarıyla bilinen Muhammed ibn Mahmûd el-Şirvânî’dir. Şirvânî, değerli
taşlar ilgili ilk eseri “Cevhernâme”dir. Eserin ilk yazılış amacının halkı cevherler konusunda
bilgilendirmek olduğunu giriş bölümünde belirtilir. Şirvani, ilk bölümünde
insanların, cevherlere eğilimli olduğunu ve bazılarının ilaç olarak kullanmak,
bazıları süs eşyası olarak ve bazıların da ticâretini yapmak
için bunları topladıklarını belirtmiştir. Fakat eserinde insanların
süstaşlarının değerlerini bilmediklerini iyisini kötüsünden, gerçeğini
sahtesinden ayıramadıklarını ve böyle alıp sattıklarını belirterek; insanları
bilgilendirmek amacı ile bu eserleri yazdığını ve eserlerin bu bakımdan önemine
vurgu yapar. Cevhername 25 bölümden
oluşur; yakut, Zümürrüd(zümrüt), zeberced(topaz), balhaş(lal), benefşe(kırmızı
bir taş), becadi(çok sulu kızıl bir taş), elmas, ayne’l-hir(ay taşı), panzehir(süt
opal), piruze(firuze), akik, cez(turmail), mıknatıs, senbazic(kumtaşı), dehne,
laciverd, mercan, sebec(obsidyen), cimşit(sitrin), hamahan(hametan), yeşim,
yasb, billur ve talk gibi cevherlere yer vererek özellikleri ile ilgili
bilgiler içerir.
Osmanlı döneminde yazılan
cevhernamelerin detaylı incelendiğinde süstaşları ile ilgili günümüz bilimi ile
örtüşen, değerli ve yarı değerli süstaşlarının fiziksel ve kimyasal
özelliklerin tanıtıldığı, dönemin bilim insanları ve halk için standartları
oluşturan bilimsel kaynak olarak kullanılan önemli eserler olduğu
anlaşılmaktadır.