"Ötekinin Aşinalığı": Mülteci Öyküleri ve Duygulanımsal Politikalar


Creative Commons License

Türe Abaci Ö.

Yolculuklar:İngilizce Edebiyatta Göç Ve Göçmenlik Deneyimleri, Şule Akdoğan,Seda Coşar Çelik,Buket Doğan, Editör, Çolpan Yayınevi , Ankara, ss.109-138, 2023

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: Çolpan Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Sayfa Sayıları: ss.109-138
  • Editörler: Şule Akdoğan,Seda Coşar Çelik,Buket Doğan, Editör
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Mülteci Öyküleri, İngiltere’nin göçmenlik ve mülteci politikalarına eleştirel bir yaklaşım sunmakla birlikte, bu politikalarda aksayan noktaları, sürece dahil olan tüm bileşenlerin hikayeleriyle ortaya koymaktadır. Comma Yayınları tarafından dört cilt halinde yayınlanan bu koleksiyonda, tüm öyküler gerçek yaşam öykülerinden esinlenmiş ve her öykü farklı bir yazar veya şair tarafından ele alınarak kolektif bir çalışma örneğine dönüşmüştür. Mültecilere maddi ve yasal destek sağlayan Gatwick Detainees Welfare Group isimli yardım kuruluşunun öncülük ettiği bu proje, öncelikle çoğu kendi ülkesinden çeşitli sebeplerle ayrılan mültecilerle dayanışmayı ve onların uzun süredir bastırılan sesini yazınsal yollarla duyurmayı hedeflemektedir. Ayrıca, İngiltere’ye sığınma talebinde bulunan bu mültecilerin, toplum içinde konumlandırılışı, yersiz-yurtsuz kalma, sistematik dışlanma, tecrit, sınır dışı edilme korkusu gibi çeşitli sebeplerden kaynaklanan duygusal ve maddi yükleri öykülerin çekirdeğini oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Mülteci Öyküleri’ni 21. yüzyıl yazınında farklı kılan noktalardan biri, edebiyatın sosyal ve politik düzlemde işlevselliğini etkin hale getirmesi olarak görülebilir. Öykülerin anlatısal boyutu ele alındığında, yeniden yazma tekniğiyle birlikte, çok seslilik ve türler arası geçişin sağlandığı, yazarların bireysel üsluplarını korunduğu bir teknik kullanılmıştır. Chaucer’ın yüzyıllar önce yazdığı Canterbury Hikayeleri, çalışmanın anlatısal şablonunu oluşturmakta; 21. yüzyılın mültecileri, göçmenleri ve yurtsuzları, Chaucer’ın farklı toplumsal katmanları temsil eden hacıları gibi birinci şahıs anlatısıyla okuyucuya hitap etmektedir. Bununla birlikte, “yolda olma”, “evden/vatandan” ayrılma, yer değiştirme kavramları “yürüyüş” metaforuyla ilişkilendirilmiş ve koleksiyonun editörü David Herd2’in de söylediği üzere hikayeler, “yıllar süren resmi yok sayma politikalarına” karşı “büyük bir toplumsal yürüyüş” aracına dönüşmüştür (Vol. 3, 193). Bu makalenin amacı, göç-mülteci çalışmaları ve duygulanımsal kuram arasındaki bağı kullanarak yolculukta olma, kabul görme, toplum tarafından dışlanma, sınırları aşma ve misafirperverlik gibi kavramları göz önünde bulundurarak metinlerin duygulanımsal bir okumasını yapmaktır. Kuramsal çerçeve, bu bağlamda, Sara Ahmed’in duygulanımsal tutum, kötü hissetme politikaları (politics of bad feeling) ve ben/öteki arasındaki duygulanımsal bağlar üzerine konumlandırılacaktır. Mülteci Hikayeleri koleksiyonu “ötekilere” karşı kişisel ve toplumsal sorumlulukları hatırlatmaya yönelik etik bir perspektif sunmakla birlikte, hikayelerde tasvir edilen “ötekilerin” kendilerini toplum içinde nasıl konumlandırdıklarına yönelik bir farkındalık yaratma imkanı sağlamaktadır.