The Journal of Social Sciences/Sosyal Bilimler Dergisi, sa.49, ss.553-564, 2020 (Hakemli Dergi)
Günümüz Amerikan yazarlarından Dennis Lehane’nin Zindan Adası adlı
romanı, aslında Aschecliffe Hastanesi’nde bir hasta olan ana karakter, Teddy
Daniels’ın karmaşış iç yaşamına odaklanır. Roman kaybolan bir hastanın
araştırılmasına dayalı bir detektif öyküsü sunmasına rağmen, ana karakter
eşinin ve çocuklarının ölümünü kapsayan rüyaları ve halüsinasyonlarını yansıtan
fevri ve aksi davranışlarıyla okuyucunun dikkatini çeker. Korkunç anılarından
dolayı, gerçeği kabul etmeyi reddeder ve her defasında kendisinin, doktorların
ve çalışanların farklı roller aldığı kendi kurgusal gerçekliğini yaratır. Ancak
bilinçdışında saklamayı tercih ettiği gerçekler sürekli rüyaları ve
halüsinasyonlarıyla yeniden ortaya çıkar. Analitik psikolojinin önemli
isimlerinden biri olan Carl Jung, psikolojik sağlık için dengede olmaları hayati
önem taşıyan rüyaları ve kişisel bilinçdışını ilişkilendirir. Ana karakter ölen
eşinin ve çocuklarının halüsinasyonlarını sözde detektif kimliğinden ayıramamaktadır.
Böylece, bu makale Teddy Daniels’ın rüyaları ve bilinçdışı arasındaki ilişkiyi
Jung’un analitik psikoloji bakış açısına değinerek, özellikle rüyalar, halüsinasyonlar,
kişisel bilinçdışı ve gölge kavramları üzerinden incelemeyi amaçlar.
Anahtar Kelimeler: Rüyalar, Halüsinasyonlar,
Bilinçdışı, Gölge.
Shutter Island of Dennis Lehane, a contemporary American author, focuses on the complex
inner life of the protagonist, Teddy Daniels, who is indeed a patient of Aschecliffe
Hospital. Although the novel presents a detective fiction contingent upon the
investigation of a patient’s disappearance, the protagonist lures the reader’s
attention to impetuous and recalcitrant behaviours which reflect his dreams and
hallucinations including the murder of his wife and children. Due to these horrendous
memories, he refuses to accept the reality and creates his fictional reality
that he, doctors, and officers of the hospital play different roles every time.
However, realities he prefers to keep in his unconscious appear through his
perpetual dreams and hallucinations. Carl Jung, one
of the leading figures of analytical psychology, concatenates dreams and
personal unconscious that their balance is crucial for psychological health.
The protagonist is not able to demarcate hallucinations of dead wife and children
from so-called detective identity. Therefore, this article aims to peruse the
relationship between dreams and unconscious of Teddy Daniels regarding Jung’s analytical
psychology perspective, in particular dreams, hallucinations, personal
unconscious, and shadow.
Keywords: Dreams, Hallucinations,
Unconscious, Shadow.