Akademik Veri Yönetim Sistemi
5th International Eurasian Conference on Biological and Chemical Sciences (EurasianBioChem 2022), Ankara, Türkiye, 23 - 25 Kasım 2022, ss.349
Hidrofobik kömür parçacıklarının hidrofilik gang minerallerinden köpüklü yüzdürme ile seçici olarak ayrılması 1920’li yıllara dayanmaktadır. Bundan önce, köpüklü flotasyonun ticari uygulamaları, yalnızca boyutu 100 um'den daha ince olan cevherler ve minerallerle sınırlı durumdaydı. Kömür yüzdürmede, 500 μm'den daha ince partiküller, doğal yüzebilirlikleri
ve yüksek hacimli yanıcı maddeye sahip olmalarından dolayı yaygın olarak kullanılmakla birlikte, bu durum yaklaşık %80 kadar yüksek yanıcı geri kazanımlarla ile sonuçlanmaktadır. Bu bağlamda iyileştirmeye yönelik yeni reaktifler, havalandırma modu, kabarcık dağılımı ve hücre tasarımlarında modifikasyonlar gibi alanlar bilim dünyası tarafından güncel araştırma konusu olarak incelenmektedir. Kömür yüzdürme işleminin ince parçacıkları ayırmadaki etkinliği, birincil olarak seçilen reaktif türünden etkilenmektedir. Temiz kömürde minimum kül ile karbonlu malzemenin daha iyi geri kazanılması için yapılan çabalar şüphesiz ki sonsuzdur. Günümüzde kömür hazırlama endüstrisi, sürdürülebilirlik için temiz kömür geri kazanımını geliştirmek adına çeşitli yollar üzerinden oldukça büyük çabalar sarf etmektedir. Bu çabalardan biri, yıllar içerisinde önemli ilerleme gösteren ancak reaktif adsorpsiyon mekanizmaları hakkında daha az anlaşılan karışık reaktiflerin kullanılması olmuştur. Karışık toplayıcılar, karışık yüzey aktif maddeler ve emülsifikasyon kullanımı, yağlı toplayıcıların yüzey aktif maddelerle birleştirilmesi ve bireysel reaktiflerin kullanılmasına yönelik geleneksel yaklaşıma göre oldukça büyük avantajlar göstermiştir. Yüksek ayırma verimlerinin temeli; kömür yüzeyleri üzerine hızlı ve seçici bir şekilde adsorbe edilme kapasitesinden kaynaklanabilmektedir. Reaktif adsorpsiyonu için artan fırsat, esas olarak, özellikle oksitlenmiş veya düşük dereceli kömürlerde, yağ ve su arasındaki azaltılmış arayüzey geriliminin kolaylaştırılmasından kaynaklanmaktadır. Mevcut konjüktürde yüzebilirliği arttırmak adına deneysel ve moleküler dinamik simülasyon yaklaşımları benimsenerek yeni yöntemler keşfedilmeye çalışmakta ve reaktif adsorbsiyonları da tartışılmaktadır.