Yönetim Bilimleri Dergisi, cilt.22, sa.54, ss.2495-2522, 2024 (Hakemli Dergi)
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) 2002 yılında, Rusya’nın öncülüğünde eski Sovyet devletlerini kapsayan bölgesel bir güvenlik örgütü olarak kurulmuştur. Temel amacı üye devletler arasında işbirliğini ve kolektif savunmayı geliştirmektir. Ermenistan’ın KGAÖ ile ilişkisi, örgütün kuruluşundan bu yana güvenlik stratejisinin temel taşlarından biri olmuştur. İstikrarsız bir bölgede denize kıyısı olmayan küçük bir ülke olarak Ermenistan, güvenlik garantileri ve bölgesel sorunlarla mücadelede yardım için KGAÖ’ye güvenmiştir. Öte yandan, Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tehdit eden irredentist politikaları, özellikle Dağlık Karabağ üzerindeki hak iddiaları ve mütecaviz tutumları, Azerbaycan’la olan çatışmaları körüklemiştir. Bunun yanı sıra, Türkiye ile olan ilişkilerde düşmanca bir yaklaşım sergileyen Ermenistan, Kars Antlaşması’nı tanımamış ve soykırım iddialarını uluslararası platformlarda yaymaya çalışmıştır. Bu politikalar, Ermenistan’ın kendi güvenlik sorunlarını derinleştirirken, bölgesel gerilimleri de tırmandırmış ve güvenlik garantisi olarak KGAÖ’ye olan bağımlılığını artırmıştır. Ancak Ermenistan’ın örgütten gerçekçi olmayan beklentileri çoğu zaman karşılanmamış, bu da hayal kırıklığına ve stratejik önceliklerini yeniden değerlendirmesine yol açmıştır. 2020’de 44 gün süren 2. Karabağ Savaşı, Güney Kafkasya’daki istikrarsızlığı ve Ermenistan ile Azerbaycan arasında uzun süredir devam eden sorunu yeniden gündeme getirmiştir. KGAÖ üyesi olan Ermenistan tırmanan çatışmanın ortasında güvenlik ittifakından yardım istemiş, ancak Rusya’nın müdahaleyi reddetmesi bölgesel dinamiklerin karmaşıklığını ortaya koymuş ve çatışmanın sonucu üzerinde önemli etkilerde bulunmuştur. Bu makale Ermenistan-KGAÖ ilişkilerinin dinamiklerini incelemekte, Ermenistan’ın örgütten beklentilerini ve hayal kırıklığına katkıda bulunan faktörleri analiz etmekte ve 2. Karabağ Savaşı sonrası Ermenistan’ın KGAÖ’den uzaklaşmasının bölgesel jeopolitik üzerindeki etkilerini irdelemektedir.
Anahtar Kelimeler: Ermenistan, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü, Rusya,
Bölgesel Güvenlik, 2. Karabağ Savaşı
REEVALUATING SECURITY: ARMENIA'S TRAJECTORY FROM STRATEGIC ALLIANCE TO DISILLUSIONMENT WITHIN THE CSTO
The Collective Security Treaty Organisation (CSTO), established in 2002 under
Russia’s leadership, serves as a regional security alliance comprising former Soviet
states, with its primary aim being the enhancement of cooperation and collective
defence among its members. Armenia’s affiliation with the CSTO has, since the
organisation’s inception, constituted a fundamental element of its national security
strategy. As a small, landlocked state situated in a geopolitically volatile region,
Armenia has relied heavily on the CSTO for security guarantees and assistance in
managing regional threats. Nonetheless, Armenia’s irredentist policies, which have
persistently undermined Azerbaijan’s territorial integrity—most notably through its
assertions of sovereignty over Nagorno-Karabakh and its associated aggressive
posture—have significantly exacerbated its conflict with Azerbaijan. Compounding
these tensions, Armenia has maintained a hostile stance toward Turkey, refusing to
acknowledge the Treaty of Kars and actively seeking international recognition for its
genocide claims. These actions have not only intensified Armenia’s own security
challenges but have also escalated regional tensions, thereby increasing the country’s
reliance on the CSTO as a security umbrella. However, Armenia’s expectations of the
CSTO have frequently proved unrealistic, often resulting in unmet demands,
subsequent frustration, and a reassessment of its strategic priorities. The Second
Karabakh War in 2020, which persisted for 44 days, reignited the South Caucasus’
instability and revived the protracted conflict between Armenia and Azerbaijan.
Despite its membership in the CSTO, Armenia’s appeal for assistance amid the
intensifying hostilities went unheeded, as Russia declined to intervene. This decision
underscored the intricate and often fraught nature of regional geopolitics, ultimately
shaping the war’s outcome in a manner detrimental to Armenia. This article delves
into the complex dynamics governing Armenia’s relations with the CSTO, critically
evaluating Armenia’s expectations of the organisation and the contributing factors to
its disillusionment. Moreover, it explores the broader geopolitical ramifications of
Armenia’s gradual disengagement from the CSTO in the aftermath of the Second
Karabakh War.
Keywords: Armenia, The Collective Security Treaty Organisation, Russia, Regional
Security, The Second Karabakh War.