6. TOPLUMSAL CİNSİYET ADALETİ KONGRESİ, İstanbul, Turkey, 05 March 2020, pp.36-39
Bir yetişkinin bilmeden veya bilerek yapmış olduğu “fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik”
boyutlara sahip, çocukların “psikolojik-sosyal, fiziksel gelişimleri ile sağlıklarını” olumsuz
anlamda etkileyen davranışların hepsi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “çocuk istismarı”
kategorisinde değerlendirilmektedir (Kara, Biçer, Gökalp, 2004: 140). İletişim teknolojilerinin
hızlı ilerleyişi bugün sosyal medyayı en popüler mecra sınıfına taşımıştır. Bu ortamlardaki
paylaşımlar zaman içerisinde “mahremiyet” kavramının sorgulanmasını gerekli kılmıştır.
Özellikle sosyal medya araçlarından biri olan Instagramın yoğun bir şekilde kadınlar (bilhassa
çocuk sahibi olanlar) tarafından çocuklarının fotoğraflarını, videolarını vb. paylaştıkları bir
ortam olarak kullanılmasıyla bu ortam farklı açılardan sorgulanmaya başlamıştır. Bu ortamda
anneler tarafından çocuklarının her anlarının mahrem alan kavramı düşünülmeksizin ticari
amaçlarda da ön plana alınarak paylaşılması çocuk istismarı, mahremiyet algısının
araştırılmasının önemli olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda bu çalışmada Instagram
anneleri “çocuk istismarı” ve “mahremiyet” kavramları ön planda tutularak incelenecektir. Bu
araştırmayla “Instagram anneliğiyle” dönüşüp yeni bir biçim alan “anne-çocuk” ilişkisine
eleştirel bir bakış getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda üç farklı Instagram profili
seçilmiş olup bu profillerden “Lila Hatipoğlu” değerlendirilirken “sharenting” kavramı baz
alınacak olup, diğer iki profil “Eylül Öztürk Özkan” ile “İmren Gürsoy” sayfalarından
çalışmaya ilişkin seçilecek fotoğraflar Roland Barthes’in mitsel analizlerine göre
yorumlanacaktır.
Anahtar Kelimeler: Instagram anneliği, mahremiyet, instamom, yeni medya, çocuk istismarı,
Roland Barthes, sharenting