8th İnternational Zeugma Conference on Scientific Research , Gaziantep, Türkiye, 15 - 17 Temmuz 2022, ss.567-572
Dünyada en sık teşhis edilen kanser meme kanseridir ve kadınlarda kanser ölümlerinin de önde gelen
nedenidir. Meme kanserinin teşhisi ve tedavisi, kişiselleştirilmiş tıp çağında bir paradigma kaymasından
geçmektedir. Sofistike tanı yöntemleri, moleküler görüntüleme ve genomik ifade profilleri gelişmiş teşhis ve
gelişmiş tümör karakterizasyonunu sağlar. Ayrıca tümör markerlerininde rolü vardır. FDG PETT/CT
sistemik evreleme için kullanılabilir, ancak serum glukoz regülasyonu ihtiyacı duymaktadır, bu durum bazen
sınırlayıcı bir faktör olabilir. MikroRNA'lar (miRNA'lar), kodlama yapmayan küçük RNA’lardır (18~22 nt).
mRNA moleküllerini parçalayarak veya translasyonlarını engelleyerek aynı kökten gelen hedef genlerini
susturarak Onkogen veya tümör baskılayıcıgen olarak hareket edebilirler. Tümörlerde miRNA ların
regülasyonu sıklıkla bozlumştur. Bu düzensizliklerin, kanserin ilerlemesinde rol oynadığına inanılmaktadır
ve insan kanserlerinde prognostik gösterge olabilirler. miR-22'nin aşırı ekspresyonu, meme kanseri
hücrelerinin proliferasyonunu, koloni oluşumunu, invazyonunu ve indüklenmiş apoptozunu inhibe eder.
Çalışmaya tamamı Evre I olan 10 kadın hasta ortanca yaş 64 (47-75) dahil edilmiştir. Dört hasta Evre IA, altı
hasta IB olarak gruplanmıştır. Bu çalışma kapsamında Evre I de olan hastaların iki ayrı alt grubunda, Mir22
anlatımı açısından değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, aynı bireyin meme dokusunun sağlıklı ve tümör
alanından parça alınmıştır. Insan doku örneklerinden total RNA trizol yöntemiyle izole edilmiştir. Mir22
miRNA'lar için nispi ekspresyon seviyeleri, gerçek zamanlı ters transkripsiyon-PCR ile kök döngü primerleri
ve mir22 ticari kiti kullanılarak ölçülmüştür. RT-PCR için aşağıdaki spesifik oligonükleotitler kullanılmıştır:
hsa-miR-22-3p, (ileri primer) 5′-GCCGAAGCTGCCAGTTGA-3′, (sonda) 5′-(R6G)-
TTCGCACTGGATACGACACAGTTCT-(BHQ1)-3.
Evre IA ve Evre IB aşamasındaki hastaların sağlıklı dokusundan alınan örneklerden miR-22 anlatımı
sırasıyla 15,425 ve 15,993 bulunurken; tümörlü dokudan alınan örneklerde mir-22 anlatımı sırasıyla 3,512 ve
3,885 olarak hesaplanmıştır. Bulunan fark sağlıklı ve tümör dokuları arasında istatistiksel olarak anlamlı
iken; hastaların Evre IA ve Evre IB alt grup karşılaştırmasında anlamlı bulunmamıştır. Bulgularımız doku ve
TNM evresi ile miR-22 seviyeleri arasında negatif bir korelasyon olduğunu; fakat tümörlü dokunun alt
evrelemesinin mir22 anlatımını değiştirmediğini göstermektedir. Bu çalışma temel alınarak, meme kanseri
taramasında kullanılan CA 15-3 ve CEA gibi, periferik kandaki mir-22 konsantrasyonları ile meme kanseri
arasındaki korelasyonun çalışılabilir olduğunu göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: miR22, Meme Kanseri, Tarama, Biyobelirteç
The most commonly diagnosed cancer in the World is breast cancer, which also is the leading cause of
cancer mortality in women. The diagnosis and management of breast cancer are undergoing a paradigm shift
to an era of personalized medicine. Sophisticated diagnostics, including molecular imaging and genomic
expression profiles, enable improved tumor characterization. Tumor markers also have a role. FDG
PETT/CT can be used for systemic staging but needs a serum glucose regulation to be performed which may
sometimes be a limitation. MicroRNAs (miRNAs) are a class of small non-coding RNAs (18~22 nt) that
silence their cognate target genes by either degrading mRNA molecules or inhibiting their translation. They
can act as oncogenes or tumor suppressors and are often dysregulated in tumors. These dysregulations are
believed to be involved in cancer progression and can be prognostically indicative of human cancers.
Overexpression of miR-22 inhibits breast cancer cell proliferation, colony formation, invasion, and induced
apoptosis.
After ethics committee approval a prospective study was conducted. 10 patients were included in the study.
No male patient was enrolled in the study, the median age was 64 (47 -75). Four patients were Stage IA, six
were IB. Total miRNA was extracted from human tissue by the trizol method. Relative expression levels for
miRNAs were measured by real-time reverse transcription-PCR. A reverse-transcription reaction was carried
out using stem-loop primers and mir22 kit. Real-time PCR was performed with TaqMan probes and
detection was done by Piko Real PCR System (Thermo, Germany). The following specific oligonucleotides
were employed for RT-PCR: hsa-miR-22-3p, (forward primer) 5′-GCCGAAGCTGCCAGTTGA-3′, (probe)
5′-(R6G)-TTCGCACTGGATACGACACAGTTCT-(BHQ1)-3.
Tissue samples from healthy tissue and tumor tissue were taken and median miR-22 were 15,76 and 3,74
respectively and the difference was statistically significant (p<0.05). While miR-22 expression was found to
be 15,43 and 15,99 in samples taken from healthy tissue of patients in Stage IA and Stage IB, respectively;
mir-22 expression in samples taken from tumor tissue was calculated as 3,512 and 3,885, respectively. While
the difference found was statistically significant between healthy and tumor tissues; It was not found
significant in the comparison of the Stage IA and Stage IB subgroups of the patients. The association
between the carcinoembryonic antigen (CEA) and carcinoma antigen 15-3 (CA15-3) and the tumor stage for
breast cancer is known. Our findings present a negative correlation between miR-22 levels in tissue and the
TNM stage. Further studies based on this study can be conducted to demonstrate a correlation between
peripheral miR-22 concentrations and breast cancer, which may be used for screening purposes like CA15-3
or CEA.
Keywords: miR22, Breast Cancer, Screening, Biomarker