Çanakkale Doğal Ortamından Toplanıp, Ticarete Konu Olan Mantar Türleri


Creative Commons License

Sarıyer T., Şeker M.

Çanakkale’nin Stratejik Sektörü Tarım-1, Prof. Dr. Murat ŞEKER,Prof. Dr. Fatih KAHRIMAN,Prof. Dr. Ali Sungur,Doç. Dr. Burak Polat, Editör, Özgür Üniversite Yayınları, Çanakkale, ss.215-238, 2023

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Yayınevi: Özgür Üniversite Yayınları
  • Basıldığı Şehir: Çanakkale
  • Sayfa Sayıları: ss.215-238
  • Editörler: Prof. Dr. Murat ŞEKER,Prof. Dr. Fatih KAHRIMAN,Prof. Dr. Ali Sungur,Doç. Dr. Burak Polat, Editör
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Mantarların fotosentez yapamadıkları bilinmektedir. Bazı mantar türleri kültüre alınmış olup, beslenme ihtiyaçlarını karşılamaları için özellikle odun türü materyaller kullanılarak yetiştiricilikleri yapılmaktadır. Aynı zamanda doğada kendiliğinden yetişen birçok mantar türü birçok ülkede ve ülkemizde iç ve dış ticarete konu olmakta, birçok bilimsel literatürde besleyici ve fonksiyonel gıda yönüyle yer almaktadır. Çanakkale özellikle Kaz Dağları bölgesini bulundurması nedeni ile doğadan toplanan mantar türleri üzerine zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Ayrıca doğada temiz bir ekolojide organik olarak yetişen ürünler ülkemizin önemli değerlerindendir. Bununla birlikte doğada yetişen mantar türlerinde zehir veya ağar metal içermediğinin belirlenmesi gibi bazı kontrollerin yapılması önemli bir konudur. Mantarların bazı türleri yenilebilen olmakla birlikte, bazı türleri yenilemeyen (zehirli) mantarlardır. Zehirli mantarlar yapılarında amatoksinler gibi çeşitli toksinler bulundurmaktadır. Bu toksinler ölüme kadar giden çeşitli vakalara neden olabilmektedir. Uzman olmayan kişiler tarafından doğada kendiliğinden yetişen mantarların toplanması ve tüketilmesi büyük risk taşımaktadır (Çoşkun ve Kaya, 2020). Mantarlar birçok türde olup hepsinin tanınması çok zordur ve ayırt etme işlemi uzman kişiler tarafından yapılmalıdır. Zehirli mantarların çok az tüketildiklerinde bile ölüme neden olabildikleri unutulmamalıdır. Özellikle doğadan toplanan mantarların tüketilmesi söz konusu olduğunda, zehirli mantarların yanlışlıkla tüketilmesi durumu ile karşılaşılabilmektedir. Bazen 20 Arş. Gör. Dr., ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, 17100, Çanakkale 21 Prof. Dr., ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, 17100, Çanakkale 216 | Çanakkale Doğal Ortamından Toplanıp, Ticarete Konu Olan Mantar Türleri zehirli mantar türleri, zehirsiz türlerin arasına karışabilmekte ve yanlışlıkla tüketilebilmektedir. Bu nedenle tüketilebildiği kesin olarak bilinen bir mantarın bile dikkatle gözlenerek yabancı türlerden arı olduğuna emin olunmalıdır. Bu nedenle mantarların doğal ortamlarından toplanması uzman kişilerce yapıldığı sürece karlı bir iş koludur. Bazı yenilebilen ve zehirli mantarlar kolayca karıştırılmaktadır. Birçok mantarın yenilip yenilmediği hala bilinmeyen bir konudur. Bir doğadan toplanan veya yeni kültüre alınmış mantar, mantarın kesin olarak yenilebildiği bilinse bile ilk seferde önce çok az miktarda tüketilmeli, yerken bir yanlışlık olması veya mantara karşı alerjik bir reaksiyon oluşması ihtimaline karşı, buzdolabının bir kenarına pişmemiş olanlar ayırılmalı, yedikten sonra herhangi bir hastalık görülürse hemen doktora başvurulmalıdır. Yabani mantarlar için her yıl yüksek verimli bir yıl olmayabilir. Ilık nemli bir yaz ve ardından daha soğuk, nemli bir sonbahar genellikle en iyi meyveleri vermektedir. Ancak, sıcak ve kurak bir yazın ardından kuru bir sonbahar geçerse ve kış yağmurlarından önce donlar gelirse, sonbaharda meyve veren mantarların çoğu hiç meyve vermez ancak ertesi yıl elverişli ise bereketli hasatlar olur. Doğada toplanan mantarları bulmanın ilk adımı o mantarın nerede ortaya çıkabileceğinin belirlenmesidir. Her türün kendine özel ekolojik bölgesi bulunmaktadır ve yalnızca belirli habitatlarda bulunmaktadırlar. Bunları bilmek boş yere uzun süre arama yapmaktan kurtulmayı sağlamaktadır. Örnek olarak ektomikorizal mantarlar, yalnızca kayın, huş ağacı, köknar, meşe, çam, ladin ve okaliptüs gibi bu tür bir birlikteliği oluşturan bitkilerle ilişkili olarak bulunacaktır. Sonuç olarak, en azından bazı ektomikoriza oluşturan ağaçların bulunmadığı bir ormanda Amanita ve Russula gibi mantarların bulunması beklenememektedir. Mantarlar odunda çürümeye neden olan ana organizma grubudur ve bu kapsamda yer alan türler özel bir grubu oluşturmaktadır. Bu mantarlardan bazıları çok çeşitli odunsu substratları ayrıştırabilirken, diğerleri sadece birkaç türü ayrıştırabilmektedir. Örnek olarak bazı odun ayrıştıran mantarlar kozalaklı ağaçların odununda bulunurken, diğerleri çoğunlukla geniş yapraklı ağaçların odununda bulunur. Orman zeminine düşen ölü yapraklar, çeşitli ayrıştırıcı mantarlar tarafından parçalandığı için her yıl birikmeye devam etmezler. Bu mantarlar odunda bulunan türlerle aynı türler değildir, bu şaşırtıcı bir gerçektir, çünkü iki farklı besi ortamı olan odun ve doğada ağaçların alt kısmındaki materyaller fiziksel ve kimyasal özellikleri açısından oldukça farklıdır. Belirli mantarlar tarafından kullanılan başka bir yaşam alanı da gübredir ve bu alandaki türlerin çoğu başka yerde bulunmaz. Coprinus cinsindeki bazı türler için durum böyledir. Bu tür ekolojik ilişkilerin belirlenmesi, söz konusu mantarı bulma ve teşhisini yapabilme şansını arttırır. Bir mantarı teşhis ederken toprak yüzeyinde, yer altında veya belli bir alt Tolga Sarıyer / Murat Şeker | 217 tabaka ile birlikte bulunduğunun belirlenmesidir. Bitki örtüsü, özellikle de yakınlarda yetişen ağaçlar hakkında ayrıntıların belirlenmesi ektomikorizal türler için önemlidir. Topraktaki kireçtaşı miktarı, yükseklik, toprak ıslaklık seviyesi ve sahanın diğer özellikleri de önemli olabilir. Doğadan mantar toplama açısından kamuya ait arazilerdeki durum ülkeden ülkeye değişmektedir. Bazı durumlarda mantar toplamak için bir hükümet yetkilisinden izin almanız gerekecektir. Yabani mantarları toplarken kâğıt torbalarda veya sepette saklamak en iyisidir. Mantarlar plastik torbaların içinde nemlenir ve sonuç olarak hızla çürürler (Hall ve ark., 2003). Ülkemizde doğadan mantar toplama sonucunda bazı zehirlenme (Anonim, 2022d) ve kaybolma (Anonim, 2021) vakaları görülebilmektedir. Bu gibi durumların önlenmesi için doğadan mantar toplamak isteyen kişiler ve kuruluşların, başta T. C. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’ne ayrıca Mesleki Yeterlilik Kurumuna ve bu kurumların yönlendirmesi dahilinde gerekli ise diğer kurum ve kuruluşlara gerekli izin ve belgeleri almak için başvurmaları gerekmektedir. Çanakkale özellikle sınırları içerisinde kaz dağlarını bulundurması nedeni ile pek çok endemik türe ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Kuzugöbeği (Morchella spp.) mantarı nadir bulunan, yüksek fiyata alıcı bulan bir mantar çeşididir. Bazı mantar türlerinin kültüre alındığında başarılı bir şekilde yetiştirilemediği veya yetiştirilebilse bile aynı lezzeti vermediği bilinmektedir. Yani ekoloji bir ürünün lezzetine katkıda bulunmaktadır. Çanakkale’de yenilebilen, doğadan toplanan ve ticarete konu olan mantarlar arasında kuzu göbeği mantarı (Morchella spp.), çörek-ayı mantarı (Boletus edulis), sarıkız-cücekız mantarı (Cantharellus cibarius), trompet mantarı (Craterellus cornucopioides), geyik mantarı (Hydnum repandum), karakulak mantarı (Tricholo meterrum), imparator-yumurta mantarı (Amenita caesarea) ve sayılabilir (Anonim, 2017). Çanakkale yöresinde faaliyet gösteren Bektaş Dış Ticaret Şirketi aracılığı ile kuzu göbeği mantarı (Morchella spp.) dahil olmak üzere birçok mantar türü Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletlerine ihraç edilmektedir (Anonim, 2022c). Türkiye, iklim özellikleri, büyük pazarlara yakınlığı, daha ucuz hammadde ve işçilik gibi avantajları nedeniyle yenilebilir yabani ve kültür mantarları ile işlenmiş mantar ürünlerinin üretim ve ticaretinde Dünyanın en elverişli ülkelerinden biridir. Türkiye’de yenilebilen doğadan toplanan mantarlar 30 yıldır ihraç edilmektedir. Çanakkale’de Morchella türü mantarların ihraç edildiği bilinmektedir. Mantarlar taze/soğutulmuş, dondurulmuş, salamura, 218 | Çanakkale Doğal Ortamından Toplanıp, Ticarete Konu Olan Mantar Türleri konserve ve kurutulmuş olarak ihraç edilebilmektedir. Yenilebilir mantarların dış ticareti ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri, Orta Doğu, Doğu Afrika, Japonya, ABD, Kanada, KKTC ve Gürcistan’a yapılmaktadır. Türkiye, 2007-2017 yılları arasında yenilebilir mantar ve mantar ürünleri dış ticaretinden yaklaşık 171 milyon ABD Doları (USD) gelir elde etmiştir. Yabani mantarların toplanması konusunda halkın bilinçlendirilmesi, kültür mantarı üretiminde devlet desteği ve mekanizasyon sağlanması, tesislerde mantar işlemede güncel işleme yöntemlerinin kullanılması ve modernizasyonun sağlanması, yabancı rakiplerle rekabet gücünün artırılması ve dış ticarette modern ihracat pazarlama yöntemlerinin kullanılması yoluyla bu ürünlerin dış ticaretinden yani ihracatından elde edilen gelirin artırılması sağlanacaktır. Türkiye’de 2017 yılında taze mantar ihracatı 544 ton, ithalatı ise 6 ton olarak gerçekleşmiştir. İşlenmiş mantar ihracatı ise 988 ton, ithalatı 157 ton olarak gerçekleşmiştir. Mantarların sürdürülebilirliğini korumak için yerel halk mantarlar konusunda eğitilmelidir (Bulam ve ark., 2018). Bitki fenolleri basit benzoik asitlerden flavonoidlere ve birçok öğeden oluşan polimerik ligninlere kadar uzanan çok geniş bir bileşik ailesini içerir. Çeşitli in vitro ve in vivo sistemlerde yapılan birçok çalışma, bitkisel fenollerin potansiyel açıdan koroner kalp hastalığı ve kanserin engellenmesinde faydası olabilecek çok sayıda biyolojik etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Fakat in vitro çalışmalarda vücutta var olabilecek konsantrasyonları çok aşan fenol konsantrasyonlarının kullanılmış olması endişe vericidir. Bu bileşiklerin biyoyararlanımı ve metabolizması hakkındaki bilgiler hala yeterli değildir ve bu konu ile ilgili daha fazla araştırmaya gerek duyulmaktadır (Hollman, P. CH., 2001). Vücudumuzda meydana gelen biyokimyasal reaksiyonlar, uzun süre maruz kalınan çevresel faktörler, beslenme yoluyla yüksek seviyelerde ksenobiyotiklerin alınması reaktif oksijen türleri ve reaktif nitrojen türlerinin oluşması ile sonuçlanır. Bu reaktif oksijen türleri ve reaktif nitrojen türleri farklı patofizyolojik koşullarda oksidatif strese neden olur. Beslenme yolu ile alınan antioksidantlar hastalıkları önlemeye yardımcı olurlar. Antioksidant bileşikler in vivo/in vitro olarak serbest radikaller ile tek elektronlu reaksiyonlarda reaksiyona girer ve oksidatif hasarı önler (Nimse ve Pal, 2015). Onbaşılı ve ark. (2015), Kastamonu bölgesinde tüketilen bir mantar olan L. deliciosus mantarında protein içeriğini 75.25±0.15 mg/100g, yağ içeriğini 2.64±0.16 mg/100g olarak belirlemişlerdir. Çalışmalarında bahsi geçen mantarın fenolik içeriğini 4,84±0,32 mgGAE/gextract, metanol ekstratında belirlenen DPPH kapasitesini yani antioksidan aktivitesini IC50: >17 olarak belirlemişlerdir. Aynı zamanda çalışmalarında, son yıllarda gıda Tolga Sarıyer / Murat Şeker | 219 ve gıda aroma endüstrilerinde yaygın olarak kullanılan sentetik antioksidanların kullanımının yan etkileri nedeniyle birçok istenmeyen rahatsızlıkların geliştiğinden ve bu durumun bilim insanlarını yeni kemoterapötik ajanların kaynakları olan mantarlardan yeni antioksidan ve antimikrobiyal maddeler aramaya zorlamasından bahsetmişlerdir. Heleno ve ark. (2015), tarafından yapılan yenilebilen üç mantar türünde besin değeri, biyoaktif bileşenler ve antioksidan özellikler isimli çalışmada, B. edulis mantarında protein içeriği 10.65±0.47 g/100g kuru ağırlık, yağ içeriği 2.23±0.02 g/100g kuru ağırlık olarak belirlenmiş, B. edulis mantarının çalışmalarındaki diğer mantar türlerinden daha yüksek fenolik bileşik içeriğine sahip olduğunu belirtmişler, B. edulis mantarının ve çalışmalarındaki diğer mantarların (L. edodes, X. Badius) doymamış yağ asitleri miktarının doymuş yağ asitleri miktarından fazla olduğu görülmüştür. Linoleik asit veya tekli doymamış yağ asitleri gibi doymamış yağ asitleri, trigliseritlerin kan dolaşımından çıkarılmasına yardımcı olan yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) (‘iyi’) kolesterolü hafifçe yükseltmektedir. Balık yağlarında bulunan uzun zincirli n-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin sağlığa etkilerine olan ilgi de artmaktadır. Bu yağ asitlerinin önemli kalp hastalıklarına karşı koruduğuna dair önemli destekleyici ancak kesin olmayan kanıtlar bulunmaktadır. Ayrıca, diyetle alınan doymamış yağ asitlerinin diyabet, romatoid artrit veya astım gibi enflamatuar durumlar ve hatta belki de kanser gibi başka hastalıklara yakalanma riskini etkilemede rol oynayabileceği ile ilgili bir dizi yeni ve gelişmekte olan araştırma alanı bulunmaktadır (Lunn ve Theobald, 2006). Çalışmalarda; bahsi geçen L. deliciosus (Onbaşılı ve ark., 2015) ve B. edulis Heleno ve ark. (2015), mantarlarının yüksek protein ve düşük yağ içerikleri göz önüne alındığında, iyi bir diyet ürünü oldukları görülmektedir. Bununla birlikte genel olarak tüm mantarların protein oranı yüksek yağ oranı düşük besinsel içeriğe sahip oldukları bilinmektedir. Çalışma kapsamında doğadan toplanarak tüketilen mantar türlerinden Çanakkale’de de yer alan ve ihraç edilen bazı önemli mantar türleri hakkında bilgiler verilmesi ve bu yenilebilen mantar türleri ile karıştırılabilecek bazı önemli zehirli türler hakkında bilgilendirme yapmak ayrıca doğadan mantar toplama aşamasında dikkat edilecek konular hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır. Çalışmada yer alan doğadan toplanıp yenilebilen mantarlara benzeyen bazı zehirli türler hakkında bilgi verilmiş olup, çalışmada yer alan diğer mantar türlerine de benzeyen zehirli türler olabileceği unutulmamalı ve doğadan mantar toplamak için gerekli izin ve eğitimin yanı sıra uzman kişilerden yardım alınmalıdır