2.Lisansüstü Öğretmen Çalışmaları Kongresi, Balıkesir, Türkiye, 25 - 27 Mayıs 2023, ss.38-39
Ülkemizde son yıllarda üniversite sayısında hızlı bir artış yaşansa da, mezunların nitelik ve işsizlik
sorunları çığ gibi büyümekte; bu da üniversitenin işlevi ve amacı bağlamında belirli adımlar atılmasını
zorunlu hale getirmektedir. Bilgi teknolojilerinin hızla ve kaçınılmaz bir şekilde gelişmesi tüm dünyada
yükseköğretimin işlevine yönelik pek çok eleştiriyi beraberinde getirse de, üniversiteler halen öğretim ve
araştırmanın merkezi olma konumunu korumaktadır. Değişen koşullar altında yükseköğretimde “öğretim
kültüründen öğrenme kültürüne geçiş” algısı oluşturmak çağın gereklilikleri arasında yer alırken
kütüphaneler tüm paydaşlar için geçmişten günümüze, bu amaca hizmet eden kurumlar olarak görülebilir.
Kurum kütüphanelerinin yalnızca canlandırılması ve dinamik bir öğrenme kaynağı olmasından öte;
entelektüel toplumun ve akademik girişimin inşasında en önemli unsur halini alması düşüncesinden
hareketle; kütüphanenin, üniversitenin “kalbinde” yer aldığı, yalnızca akademik bir kütüphane olarak değil;
“üretim merkezi” halini aldığı bir kütüphane tasarımı önerilmektedir. Modelde; üniversitenin, öğretme
kültüründen öğrenme kültürüne geçiş yapılmasıyla değişen rollerine vurgu yapılmış, ilerlemeci felsefenin
demokratik bir ortamda dinamik bilgi akışının kişiyi hayata hazırladığı düşüncesinden hareketle ilk olarak;
kütüphane, kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verir nitelikte, “Maslov’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı” esas
alınarak, beş farklı düzeyde, iç ve dış özellikleriyle düzenlenmiştir. Her boyutuyla, kütüphane
kullanıcılarının ve paydaşların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olan bu yapı, yükseköğretimde “değişimin
kütüphane merkezli olmasına” vurgu yaparken, “merkezinde kütüphane ve bileşenleri olan” bir
yükseköğretim kurumuna da işaret etmektedir. Ayrıca çalışmada, Hizmet Tasarım sürecinin kullanıcı
davranışları açısından aksiyolojik bağlamda incelenmesiyle “Kütüphane Hizmetleri Değerleri Teorisi”
ortaya konmuştur. Teoriye göre, kütüphane kullanma davranışı fonksiyonel, sosyal, epistemik ve duygusal
olmak üzere dört farklı kategoride tanımlanmıştır. Son olarak bahsi geçen değerler bileşenlerine ayrılarak
detaylandırılmış; değerlere ait hizmetler örneklendirilerek gerekçelendirilmiş; teorinin uygulamaya
geçirilmesi durumunda nasıl şekilleneceği ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmada nitel araştırma
yöntemlerinden kuram oluşturma deseni kullanılmış, varolan yükseköğretimde kütüphane kavramı farklı
bir yaklaşımla ele alınarak değerlere ilişkin yeni bir teori ortaya konmuştur. Bu çalışmada, değişimin
kaçınılmaz hale geldiği yükseköğretimde kütüphane, her açıdan detaylı şekilde ele alınmış; kütüphanenin
bir sıçrama tahtası olarak görülürse kurumun, şehrin, bölgenin ve ülkenin ihtiyaçlarına cevap veren bir
yapıyla, ülkemizin muasır medeniyetlerin yanında yer almasına eşsiz katkılar yapabileceği vurgulanmıştır.