XIX. Türk Tarih Kongresi, Ankara, Turkey, 03 October 2022, vol.4, pp.155-185
The Qaŋlï (Qangli) Turks were a numerous and active people in twelfth-thirteenth centuries Eurasia, but their ultimate origins and emergence remain a matter of debate among scholars of Turkic history for around a century. Often considered by modern scholars to be a part of the Kipchaks (Cumans), there are also other opinions about their origins, one of them linking them to cart-riding early medieval Turkic tribes called Tägräks, who are known in Chinese sources as Tiele 鐵勒 and other forms. This paper examines the earliest eight century possible references to the Qaŋlïs in the Tibetan, Uyghur and Chinese sources, and points to the possible links between them and various tribes seen among some Turko-Mongol groupings of ninth-tenth centuries mentioned in the Chinese sources as Black Carts (Heichezi 黑車子). These Sino-Tibetan sources mention Qara Qaŋlïs and Black Carts living in Southern Siberia, Dzungaria, Altai Mountains and Khingan Mountains during the eight-tenth centuries, while tribes called Black Cart Shirvi emerge among the Mongolic Shirvi (Shiwei 室韋) of Manchuria in the tenth century. In this study, the opinions of some scholars regarding that the Black Carts should be considered entirely as a Mongolic grouping is opposed, proposing that most of the Black Carts being formed from Turkic tribes is more probable. The Black Carts among Shirvi might be a Turkic grouping that eventually became Mongolifi ed, or the name Black Carts might have evolved into a generic name used among both Turkic and Mongolic peoples during this period. Another aspect of this paper is that it focuses on how both historical and mythological texts of the Mongol period show the Qaŋlïs as a people distinct from the Kipchaks. Ultimately, this study based on both historical sources and modern researches proposes to seek the origins and emergence of the Qaŋlï Turks among Tägräk tribes living in Southern Siberia during the eight-ninth centuries. Although historical sources lack suffi cient information, the emergence of Qaŋlï Turks as a distinct people is most probably connected with the Orkhon Uyghur Qaghanate (744-840) and the processes after its collapse.
Kaŋlı (Kanglı) Türkleri 12.-13. yüzyıllar Avrasyası’nda kalabalık ve etkin bir halktılar, ancak ilk kökenleri ve ortaya çıkışları Türk tarihi uzmanları arasında bir yüzyıldır tartışma konusu olmaktadır. Modern araştırmacılar tarafından çoğu zaman Kıpçakların (Kumanlar) bir parçası olarak kabul edilmelerine rağmen kökenleri konusunda başka görüşler de vardır ki bunlardan birisi, onları Çin kaynaklarında Tiele 鐵勒 ile diğer biçimlerle bilinen, Tegrekler olarak adlandırılan ve kağnılar süren erken Ortaçağ boylarına bağlamaktadır. Bu bildiri Kaŋlılar hakkında Tibet, Uygur ile Çin kaynaklarında 8. yüzyıla ait ilk muhtemel kayıtları incelemekte ve onların bazı 9.-10. yüzyıl Türk-Moğol toplulukları arasında görülüp Çin kaynaklarında Kara Arabalar (Heichezi 黑車子) olarak geçen çeşitli boylarla bağlantılarına işaret etmektedir. Bu Çin-Tibet kaynakları 8.-10. yüzyıllarda Güney Sibirya, Cungarya, Altaylar ve Hingan’da yaşayan Kara Kaŋlılar ile Kara Arabalara değinmektedirler, bir yandan ise Mançurya’daki Moğol Şirviler (Shiwei 室韋) arasında Kara Araba Şirvileri olarak adlandırılan boylar 10. yüzyılda ortaya çıkmaktadırlar. Çalışmada bazı araştırmacıların Kara Arabaları tamamen bir Moğol topluluğu sayılması gerektiğine ilişkin görüşlerine karşı çıkılmakta, Kara Arabaların çoğunun Türk boylarından oluşmasının daha muhtemel olduğu önerilmektedir. Şirviler arasındaki Kara Arabalar sonradan Moğollaşmış bir Türk topluluğu olabilecekleri gibi, Kara Araba adı bu dönemde hem Türk hem Moğol halkları arasında kullanılan genel bir adlandırmaya dönüşmüş olabilir. Bu bildirinin bir başka yönü ise Moğol döneminin tarihî ve mitolojik metinlerinin Kaŋlıları nasıl Kıpçaklardan ayrı bir halk olarak gösterdiğine odaklanmasıdır. Sonuç olarak, tarihî kaynaklara ve modern araştırmalara dayanan bu çalışma Kaŋlı Türklerinin kökenleri ile ortaya çıkışlarının 8.-9. yüzyıllarda Güney Sibirya’da yaşayan Tegrek boylarında aranması gerektiğini önermektedir. Her ne kadar tarihî kaynaklarda yeterince bilgi bulunmasa da Kaŋlı Türklerinin müstakil bir halk olarak ortaya çıkmaları büyük olasılıkla Ötüken Uygur Kağanlığı (744-840) ve onun yıkılışından sonraki süreçlerle bağlantılı olmalıdır.