SAĞLIK BİLİMLERİNDE YENİLİKÇİ ÇALIŞMALAR, Doç. Dr. Sadettin DEMİREL, Editör, Duvar Yayınları, İzmir, ss.845-857, 2023
1994 yılında leptinin bir adipokin olarak keşfedilmesinden bu yana, leptinle ilgili araştırmalarda çok fazla ilerleme kaydedilmiştir. Peptit hormonu leptin gıda alımını, vücut kütlesini ve üreme fonksiyonunu düzenler ve fetal büyüme, proinflamatuar immün yanıtlar, anjiyogenez ve lipolizde rol oynar. Leptin, obez (ob) geninin bir ürünüdür ve beyaz yağ dokusundaki yağ hücrelerinden sentezlenip salgılandıktan sonra, leptin reseptörü (LEP-R) olarak adlandırılan ilgili reseptörüne bağlanır ve onu aktive eder. Hipotalamus olmak üzere merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olarak enerji homeostazında, nöroendokrin fonksiyonda ve metabolizmasında etkin bir rol oynar. Leptin direnci obezite için önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Leptin direnci, tokluğun azalması, besinlerin aşırı tüketimi ve toplam vücut kütlesinin artması ile karakterize edilir. Bu durum genellikle obeziteye yol açar ve bu da eksojen leptinin terapötik bir ajan olarak kullanılmasının etkinliğini azaltır. Bu derlemede, leptin etkisi, leptin sinyali ve leptin direncinin rolünü vurgulamaktır.