8. Aile Hekimliği Araştırma Günleri, Trabzon, Türkiye, 7 - 10 Nisan 2016, ss.71
Yaşlılarda Depresyon Sıklığı ve İlişkili Faktörler; Kesitsel Bir Çalışma
Aylin Asa, Birol Çıbık, Erkan Melih Şahin, Ayşegül Uludağ, Murat Tekin, Yusuf Haydar Ertekin
Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Çanakkale
Giriş: Depresyon yaşlı nüfusu etkileyen yaygın psikiyatrik bozukluklardan biridir. Tedavi
edilmediğinde erken ölüm, genel sağlık durumunda bozulma gibi olumsuz sonuçlar yaratırken, doğru
tanınıp, uygun bir şekilde tedavi edildiğinde yaşlının yaşam kalitesini arttırmak mümkün
olabilmektedir.
Amaç: Çalışmada Çanakkale il merkezinde 65 yaş ve üzeri yaşlılarda depresyon sıklığını belirlemek
amaçlandı.
Materyal-Metod: Kesitsel tipteki bu çalışmanın evrenini Çanakkale il merkezinde bulunan bir
beldede yaşayan 65 yaş ve üzeri yaklaşık 1200 yaşlı birey oluşturdu.Örneklem basit sistematik
yöntemle yapılarak toplam %10’una ulaşmak hedeflendi. Yaşlılar görüşme için ÇOMÜTF Aile
Hekimliği polikliniğine davet edildiler, gelemeyeceğini beyan eden hastalara ev ziyaretinde
bulunuldu. Araştırmacı onamları alınan katılımcıların fizik muayeneleri ve ölçümleri yapıldıktan
sonra ‘Geriatrik Depresyon Skalası’ (GDS) kısa form uygulandı.
Bulgular: Çalışmaya 65 yaş ve üzeri 56’sı (%48,3) erkek, 60’ı (%51,7) kadın toplam 116 yaşlı birey
alındı. Katılımcıların yaş ortalaması 74,1 ± 6,5 idi. Katılımcıların ortalama GDS skoru 4,0 ± 4,2 idi.
GDS’den kesme değer olan altı puan ve üzeri alan yaşlı bireylerin sayısı 35 (%30,2) idi. GDS skoru
yaş ile pozitif korele (r=0,336, p<0,001) idi. GDS ortalama skoru 65-74 yaş grubunda 3,4±3,7; 75-84
yaş grubunda 4,5±4,4; 85 yaş ve üzeri olan grupta 7,3±5,2 idi. Depresif olma durumu kadınlarda
(%48,3) erkeklerden (%10,7) anlamlı yüksekti. GDS skoru; evli olanlarda (3,1±3,5) dul olanlardan
(5,8±4,6), emekli olanlarda (3,1±3,6) çalışmayanlardan (5,5±4,6) anlamlı düşüktü. Yaşlıların eğitim
durumları ve öznel gelir algısı ile GDS skorları arasında anlamlı korelasyon yoktu.
Sonuç: Depresyon yaşlılık döneminde sık görülen ve tanındığında başarılı bir şekilde tedavi mümkün
bir hastalıktır. Yaşlılıkta işlevselliğin ve yaşam kalitesinin arttırılması için erken tanınması önem
kazanmaktadır.