Muhasebe Hata ve Hilelerin Tespitinde Kırmızı Bayrakların (Hile Belirteçleri) Önemi: 2008-2022 ACFE Raporlarının Değerlendirilmesi


BERK S. G., Yaylalı İ., BAKIRDÖĞEN S., EREN N., HAZANAY Y., GÖNÜLLÜ B. K.

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi, cilt.48, sa.3, ss.184-202, 2021 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Teknoloji, küreselleşme, rekabet ve ekonomik gelişmeler, ister istemez işletmelerin politika ve yapılarında değişikliğe yol açarak faaliyetlerde uluslararası büyümeye yönlendirmiştir. Söz konusu değişim karşısında işletmeler hem olumlu hem de olumsuz etkilenmiştir. Faaliyetlerde gelişen işlem çeşitliliği artmış ve beraberinde hileleri kaçınılmaz noktaya getirmiştir. Enron vb. muhasebe skandalları olumsuz etkiye en iyi örnek olarak gösterilebilir. Yaşanan bu skandallar finansal tablo kullanıcılarını olumsuz yönde etkilemiş ve ayrıca işletmenin sürdürülebilirliğini tehdit eder duruma getirmiştir. Muhasebede yaşanan hilelerin profesyonelce yapılması hilelerin tespitini güçleştirmekte ve ciddi kayıpları doğurmaktadır. Yaşanan olumsuz durumlar karşısında işletmeler daha fazla zararla karşılaşmamak için proaktif yöntemlere ihtiyaç duymakta ve özellikle hilelerin tespitinde söz konusu yöntemlerin içinde kırmızı bayrakların önemine daha fazla odaklanmaktadırlar. Bu çalışmada işletmelerde ortaya çıkan hata ve hilelerin tespitinde önemli paya sahip olan kırmızı bayrakların (hile belirteçleri) verimliliğine ilişkin genel değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. İşletmeler için kâbus haline gelen hilelerin önemini ortaya koymak üzere ACFE (Association of Certified Fraud Examiners) tarafından 2008-2022 yıllarında yayımlanan raporlarda kırmızı bayraklara ilişkin davranışsalların içeriği ele alınmıştır.
Objective: The aim of the study was to evaluate the outcomes and characteristics of therapeutic plasma exchange (TPE) and double filtration plasmapheresis (DFPP) in one center. Method: The data of cases treated with therapeutic plasmapheresis at the university hospital between 2007 and 2012 were retrospectively analyzed. 445 TPE and 391 DFPP sessions were done totally. Results: In the 5.5 years, in 116 cases 445 TPE and 391 DFPP sessions were done. The mean age was 46.61±16.83 years. There were 49 female and 67 male patients. Guillain-Barre syndrome ( 8.6%) was the commonly encountered indication for neurological diseases, glomerulonephritis ( 25%) was the leading indication for the renal-related diseases. Skin involvement due to diabetes mellitus (13.8%) and Pemphigus Vulgaris (5.2%) were the dermatological diseases. Complication rates were similar between DFPP and TPE sessions (p= 0.411). Conclusion: TPE and DFPP are safe and vital membrane separation techniques used as a treatment for a wide spectrum of diseases. These treatments can be safely done in hemodialysis units intensive care units and DFPP should be considered for the therapy refractory neurological diseases.