YAZIT, vol.1, no.2, pp.271-281, 2021 (Peer-Reviewed Journal)
The accurate understanding of an author’s sense of art has a great importance in terms of
understanding his works. Authors express their sense of art in direct or indirect ways.
Some fictions may become prominent regarding the reflection of authors’ sense of art.
Social sensitivity has been a determining factor in many of the stories of Sabahattin Ali,
one of the most widely read authors in Turkish literature. The author focused on political
issues in his works written after 1944. This attitude of the author continued until his death
in 1948. The book Sırça Köşk (1947) consists of stories from his last and most opposing period. The stories in this book are significant as reflecting the ultimate point that the author’s art has reached. The author, who was previously under the influence of romanticism and
critical realism, exhibited a socialist realist artist attitude to a large extent in this book.
Sabahattin Ali goes beyond criticism and idealizes the classless social structure in Sırça
Köşk, who has always been in favor of the idea of social benefit in art before. The stories
“Beyaz Bir Gemi” and “Bahtiyar Köpek” in this book stand out as texts representing the
sense of art he opposes or defends. In this article, these two stories are analyzed with concepts and methods of socialist realism. As a result, in this study, inferences were made
about the author’s sense of art, based on the fictional texts focused on painting and literature.
Bir yazarın sanat görüşünün doğru kavranması, eserlerinin anlaşılmasında büyük öneme
sahiptir. Yazarlar, sanat görüşlerini doğrudan ve dolaylı biçimlerde ifade ederler. Kimi
kurmaca eserler, yaratıcısının sanat görüşünü yansıtma noktasında diğer eserlerinden
daha önde durabilir. Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından olan Sabahattin
Ali’nin birçok hikâyesinde toplumsal duyarlılık başlangıçtan itibaren belirleyici bir unsur
olmuştur. Yazar 1944’ten sonra kaleme aldığı eserlerinde belirgin biçimde politik meselelere yoğunlaşmıştır. Yazarın bu tavrı 1948’deki ölümüne dek devam etmiştir. Sırça Köşk
(1947) kitabı, onun son ve en muhalif dönemine ait hikâyelerden oluşmaktadır. Bu kitaptaki hikâyeler, yazarın sanatının ulaştığı nihai noktayı göstermesi bakımından önemlidir.
Daha önce romantizmin ve eleştirel gerçekçiliğin etkisi altındaki yazar, bu kitabında büyük oranda toplumcu gerçekçi bir sanatçı tavrı sergilemiştir. Her zaman sanatta toplumsal
fayda fikrinden yana olan Sabahattin Ali, Sırça Köşk’te eleştirinin ötesine geçerek sınıfsız
toplum yapısını idealize eder. Adı geçen kitaptaki “Beyaz Bir Gemi” ve “Bahtiyar Köpek”
hikâyeleri, onun karşı olduğu ve savunduğu sanat anlayışlarını temsil eden metinler olarak öne çıkarlar. Bu yazıda, toplumcu gerçekçiliğin kavram ve yöntemlerinden faydalanılarak söz konusu iki hikâye analiz edilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışmada resim ve edebiyat odaklı kurmaca metinlerinden hareketle yazarın sanat görüşü hakkında çıkarımlarda
bulunulmuştur.