Çanakkale Tarımı Sempozyumu, Çanakkale, Türkiye, 10 - 11 Ocak 2011, ss.479-488
Kentsel alan, sosyo-ekonomik anlamda bünyesinde bulundurduğu kozlar nedeni ile özellikle 1950’li yıllarla birlikte tarımda makineleşme ve sanayi devriminin getirdiği teknolojik olanaklardan dolayı kırsal alandan nüfusu çekmesini hızlandırmıştır. Ancak kentlere gelen nüfus ‘barınma, dinlenme, çalışma ve ulaşım’ olarak belirlenen kentsel faaliyetlerini karşılayabilmek için, kentsel alanın fiziksel olarak kapasitesini zorlamaktadır. Kentler bu süreci kentsel alan üzerinde yapı yoğunluğunu artırarak yaşamaya başlamışlardır. Ancak dikey büyümesini tamamlayıp gittikçe doygunluğuna ulaşan kentler, yatay olarak çeperlerine doğru büyüme ve genişleme eğilimi göstermektedirler.
Ülkemizde, özellikle son yıllarda görülen plansız kentsel ve sanayi yerleşimleri verimli tarım topraklarının elden çıkmasına neden olan faktörlerin başında gelmektedir ve böylece çok kıymetli tarım arazileri tarım dışı amaçlı kullanımlara terk edilmiş olmaktadır.
Bu araştırmada; kırsal ve kentsel alanın çeşitli açılardan tanımlarının yanında birbirleri ile nasıl bir etkileşim süreci içerisine girdikleri, kentleşme hareketleri ile bağlantıları, kentleşmenin ne gibi olumsuz sonuçlar doğurduğu üzerinde durulmuştur.
Kentleşmenin bu kadar hız kazandığı ve geri kalmış bir ülkenin en küçük bir kentinin bile ne kadar fazla nüfusu barındırdığı göz önünde bulundurulduğunda, kentlerde yaşayan nüfusun beslenme sorununun ne kadar ciddi boyutlarda olduğu gözler önüne serilmiştir.
Çanakkale kent nüfusunun, yıllar itibariyle değişimine ve bu nüfus hareketlerinin kentleşmeyle birlikte kentsel tarım alanlarına ve kentsel tarım faaliyetlerine olan etkisi üzerinde durulmuştur.
Urban area, socio-economic sense, under the trumps have in the 1950s with the years, especially because of the technological opportunities brought by the industrial revolution because of mechanization in agriculture and rural areas has accelerated the withdrawal of the population. However, the population of the cities 'housing, recreation, work, and transportation as' urban activities in order to meet the defined urban area as a physical challenge for the capacity. Cities have begun to experience this process by increasing the density of urban construction on an area. However, completing the vertical growth of cities increasingly reaching saturation, the growth and expansion of the walls tend to be horizontal.
In our country, especially in recent years, unplanned urban and industrial settlements in the fertile agricultural lands are among the factors that lead to alienation and so much valuable agricultural land for non-agricultural use is abandoned.
In this study, the definitions of various aspects of rural and urban areas next to each other how they enter into a process of interaction, the links with urban movements, such as the negative consequences of urbanization, born nor mentioned.
Accelerated urbanization, and so the small town of a backward country, even considering how much more the host population, the population living in cities, how serious is the problem of feeding demonstrated. Çanakkale's urban population, change over the years, this population movements, urbanization and urban agriculture and urban areas focused on the impact of agricultural activities.