COVİD Yoğun Bakım Servisinde Takipli Hastalarda CRP Albumin Oranı, Nötrofil Lenfosit Oranı ve PaO2/FiO2 Oranının Mortalite Üzerine Etkileri


Kurtkulağı Ö., Kamış F.

1. Ulusal Dahiliye Kongresi, Antalya, Turkey, 26 - 29 May 2022, pp.62-65, (Summary Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.62-65
  • Çanakkale Onsekiz Mart University Affiliated: Yes

Abstract

Covid-19 Çin’de ortaya çıkmış ve hızla tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Kimilerinde asemptomatik

seyir izlerken, kimileri ağır ARDS tablosu ile yoğun bakımlarda tedavi olmuş, hatta milyonlarca insan

Covid-19 pnömonisi nedeni ile yaşamına veda etmiştir. Covid-19 hastalığının, özellikle ileri yaş,

diyabetes mellitus (DM), hipertansiyon (HT) gibi komorbiditesi bulunanlarda daha ağır seyrettiği ve

yoğun bakım ihtiyacı gerektirdiği bilinmektedir. Hastaların hastalık şiddetinin erken dönemde

belirlenmesi ve etkin tedavinin erken başlaması hastalık seyri açısından çok önemlidir. Bu nedenle

şiddetin erken belirlenmesi için biyomarkerların oluşturulması hayat kurtarıcı olabilir.

Biz çalışmamızda Covid yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların CRP Albumin Oranı (CAO), Nötrofil

Lenfosit Oranı (NLO) ve PaO2/FiO2 oranının mortalite üzerine etkilerini araştırmayı amaçladık. Ayrıca

yoğun bakımda takip edilen hastaların yaş, cinsiyet, DM, HT, Kronik Böbrek Hastalığı (KBH) gibi

kronik hastalık özgeçmişlerinin mortalite ile ilişkisini de değerlendirdik. Yoğun bakıma yatışı esnasında

bakılan, ARDS'de önemli bir parametre olan PaO2/FiO2 oranları ile mortalite oranlarını kıyasladık.

Çalışmaya Kasım 2020 ve Haziran 2021 tarihleri arasında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp

Fakültesi Hastanesi Covid-19 yoğun bakım ünitesinde yatan 18 yaş üzeri 79 hasta dahil edildi. Hb

(p=0.001), Hct (p=0.002),CRP (p=0.012), troponin (p=0.003), PaO2/ FiO2 (p=0.001), üre(p=0.008),

kreatinin (p=0.002), CAO (p=0.019) parametreleri ölen ve yaşayan hastalar arasında istatistiksel

olarak anlamı bulundu. Tek değişkenli analiz ile mortaliteye etki edebilecek faktörleri değerlendirdik.

Yaş (p=0.005), HT (p=0.008), KBH (p=0.046), Hb (0.003), Hct (p=0.005), CRP (p=0.043), PaO2/FiO2

(p=0.004), kreatinin (p=0.015) ve ürenin (0.007) ve) etkili olduğunu bulduk. Çok değişkenli analizde ise

yalnızca PaO2/FiO2’ düşmenin mortaliteyi öngörmede etkili olduğu tespit edildi. Buna göre

PaO2/FiO2’deki her 1 birim düşmenin, mortalite riskini %2 oranında arttırdığı bulunmuştur (p=0.001).

PaO2/FiO2 oranının Sensitivitesi %81.67 (%69.56-%90.48), spesifitesi %63.16 (%38.36-%83.71),

negatif prediktif değeri %52.17 (%36.63-%63.3), pozitif prediktif değeri %87.5 (%79.33-%92.74) idi.

Cutoff değeri 124.5 alındığında mortaliteyi tahmin etmedeki duyarlılık ve pozitif prediktif değeri yüksek

olarak bulundu.

İtalya’da Covid-19 salgınının ilk 2 ayında yoğun bakım ünitesinde mortalite oranı %48.8 idi. Bu oran

yoğun bakımda kalma süresi, uzun süreli solunum desteği ihtiyacı ve yüksek covid mortalitesini acı bir

şekilde göstermektedir. Liu ve ark. 245 hasta dahil olmak üzere yaptıkları çalışmada mortalite oranı

%13.4, 1.859 hasta ile yapılan çok merkezli bir çalışmada ise mortalite oranı %11.1 olarak

saptanmıştır. Bu yüksek mortalite göstermektedir ki; hastalığın şiddeti ve prognozunu belirlemek

açısından, yeni belirteçler araştırılması, risk faktörlerinin öngörülmesi önemlidir. Şiddetli hastalıkla

ilişkili çeşitli faktörler geçmiş bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Yapılan çalışmalarda albumin, üre, NLO,

LDH, direk bilirubin, LDH düzeylerinin covid şiddetiyle doğru orantılı olduğu belirtilmiştir. NLO ve

artmış inflamatuar belirteçler (CRP, Ferritin) ve bunların kötü prognozla ilişkisi, karaciğer sirozu ve

serebrovasküler olaylar ve malignite gibi birçok hastalıkta da tanımlanmıştır.

Sonuç olarak, COVID-19'da risk altındaki hastalar birkaç basit klinik ve laboratuvar parametresi ile

erken dönemde belirlenebilmektedir. Başvuru anında yapılan bu değerlendirme, daha yakın bir klinik

ve laboratuvar takibi yoluyla mortalitenin azaltılmasına katkıda bulunulabilir. Yüksek riskli hastaları

kabulde belirleyerek hastane ölüm oranı azaltılabilir, bu da bu hastalarda erken uygun tedaviyi

kolaylaştıracaktır. COVID-19'lu hastalarda mortalite tahminini doğrulamak için daha geniş hasta

popülasyonlu kontrollü prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.