Kolonizasyon, Batı Irkçılığı ve Afrika’da Kimlik Bunalımı: Melez mi, Madun mu, Öteki mi?


Creative Commons License

Taşçı U. N.

Tezkire Dergisi, sa.88, ss.121-135, 2024 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Basım Tarihi: 2024
  • Dergi Adı: Tezkire Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Asos İndeks, Other Indexes
  • Sayfa Sayıları: ss.121-135
  • Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Genel kabule göre, Afrika kıtasında köleliğin ve köle ticaretinin Batı tarafından uygulanması 1444’te başlar. 1787’de zirveye çıkan transatlantik köle ticareti, 1807’de İngiltere’de köleliğin yasaklanmasına kadar yüzyıllar boyunca devam etmiştir. İngiltere’yi müteakip köleliği kaldırmaya başlayan batılı ülkeler, 19’uncu yüzyıl henüz tamamlanmadan, bu sefer Afrika’nın Avrupalılar tarafından paylaşılma planı olarak da nitelendirilen Berlin Konferansı’nı (1884-1885) düzenlemişlerdir. Bu süreç, Afrika’nın neredeyse tamamının batılı ülkelerce sömürülmeye başladığı, kıta ülkelerinin 1940’lı yıllara kadar çok büyük acılar çektikleri bir döneme evrilmiştir. 1945 itibarıyla başlayan dekolonizasyon süreciyle bağımsızlık mücadelelerine girişen Afrikalı ülkeler, her ne kadar siyasi anlamda özgürlüklerini tescil ettirseler de, dekolonizasyon sürecinin arkasında Batı’nın, tarihsel ırkçlığı ile beslediği neokolonyal stratejilerinin olduğunu görmek mümkündür. Bu çalışmada, kendisine bu sebepten dolayı halen kimlik arayışında olan Afrikalı ülkelerin, neden bu durumda oldukları izah edilmeye çalışılmaktadır. Bu doğrultuda, bu çalışma postkolonyalizmin bu çağda neden halen gerçekleşmediğini, aslında yaşananların ve sonuçlarının Batı’nın neokolonyalist perspektifiyle nasıl bir düşünsel ilişki içerisinde olduğunu açıklamayı hedeflemektedir. Güncel gelişmeler ışığında, son olarak, Afrikalı ülkelerin kendilerini ortasında bulmaları muhtemel yeni riskler ve çözüm önerileri tartışılacaktır.