The current study explores the relationship between university students’ social media-specific epistemological beliefs and technology addiction levels. This study was conducted using a correlational survey model with 350 university students studing at a state university in Turkey. SPSS-23 software was used to analyze the data. The findings highlighted that the relationship between university students’ social media-specific epistemological beliefs and technology addictions is above average and high. The social media-specific epistemological beliefs of pre-service teachers differed significantly according to gender, department, grade, place of living for a long time, and father’s educational status. Technology addictions differed significantly according to gender, department, and place of living for a long time. The study found a significant and positive relationship between university students’ social media-specific epistemological beliefs and technology addictions. The simplicity and certainty of social media-based knowledge and the source of knowledge were significant predictors of technology addiction. As a result, the data of the study will contribute to the literature on social media-specific epistemological beliefs and technology addiction and will shed light on future studies. Instead of knowledge and comprehension activities, it is suggested to create learning environments in which individuals actively participate in practices with activities that will enable the evaluation of application analysis, synthesis, and cognitive skills.
Bu çalışma, üniversite öğrencilerinin sosyal medyaya özgü epistemolojik inançları ile teknoloji bağımlılık düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Bu çalışma, Türkiye'de bir devlet üniversitesinde öğrenim gören 350 üniversite öğrencisi ile ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde SPSS-23 yazılımı kullanıldı. Bulgular, üniversite öğrencilerinin sosyal medyaya özgü epistemolojik inançları ile teknoloji bağımlılıkları arasındaki ilişkinin ortalamanın üzerinde ve yüksek olduğunu vurgulamıştır. Öğretmen adaylarının sosyal medyaya özgü epistemolojik inançları cinsiyete, bölüme, sınıfa, uzun süre yaşanılan yere ve baba eğitim durumuna göre anlamlı farklılık göstermektedir. Teknoloji bağımlılıkları cinsiyete, bölüme ve uzun süre yaşanılan yere göre anlamlı farklılık göstermektedir. Çalışma, üniversite öğrencilerinin sosyal medyaya özgü epistemolojik inançları ile teknoloji bağımlılıkları arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki bulmuştur. Sosyal medya temelli bilginin ve bilgi kaynağının basitliği ve kesinliği, teknoloji bağımlılığının anlamlı yordayıcılarıdır. Sonuç olarak çalışmanın verileri sosyal medyaya özgü epistemolojik inançlar ve teknoloji bağımlılığı ile ilgili literatüre katkı sağlayacak ve bundan sonraki çalışmalara ışık tutacaktır. Bilgi ve kavrama etkinlikleri yerine uygulama analiz, sentez ve bilişsel becerilerinin değerlendirilmesine olanak sağlayacak etkinliklerle bireylerin uygulamalara aktif olarak katıldıkları öğrenme ortamlarının oluşturulması önerilmektedir.