İmmatür sürekli molar dişlerde total pulpotomi ve rejeneratif endodontik tedavi


Özdil S., Sezer B.

Çocuk Diş Hekimleri Derneği 1. Bilimsel Kongresi, İstanbul, Turkey, 23 - 25 May 2025, pp.1-2, (Summary Text)

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: İstanbul
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.1-2
  • Çanakkale Onsekiz Mart University Affiliated: Yes

Abstract

Amaç

İmmatür sürekli dişlerin tedavisi, açık apeksler, ince kök duvarları ve zayıf kron-kök oranı gibi zorluklar içerir. Bu dişler için mineral trioksit agregat (MTA) ile yapılan total pulpotomi ve rejeneratif endodontik tedavi (RET) tedavi seçenekleri arasında yer alır. Total pulpotomi, kurtarılabilir diş dokusunun korunmasını sağlayarak fraktür riskini azaltır ve kalan kök pulpa dokusunun vitalitesini sürdürür. RET, fonksiyonel pulpa dokusunu yeniden oluşturma, kök oluşumunun devamlılığı ve apikal periodontitisin iyileşmesini destekleme potansiyeline sahiptir. Çeşitli vaka raporları, pulpa canlılığının ve kök gelişiminin yeniden kazanıldığını göstermektedir, ancak çoğu çalışma tek köklü dişlere odaklanmıştır ve immatür çok köklü sürekli dişler için daha sınırlı veri bulunmaktadır.

Bu olgu sunumunda, aynı hastada derin dentin çürükleri bulunan immatür sürekli mandibular birinci büyük azı dişlerden birinde MTA ile yapılan total pulpotomi ile diğerinde uygulanan RET yöntemlerinin 12 aylık klinik ve radyografik sonuçları sunulmaktadır.

 

Olgu

9 yaşında sistemik olarak sağlıklı hasta, alt çene her iki tarafta ağrı şikayetiyle kliniğe başvurmuşturİntraoralve radyografik muayenede mandibular sağ ve sol sürekli birinci büyük azı dişlerde derin dentin çürükleri tespit edilmiş, her iki dişte de perküsyon ve palpasyonda herhangi bir hassasiyet saptanmamıştır. Elektrikli pulpa ve soğuk testleri doğrultusunda mandibular sağ sürekli birinci büyük azı dişin devital soldakinin ise vital olduğusaptanmıştır. Klinik ve radyografik muayeneye dayanarak, mandibular sağ sürekli birinci büyük azı dişpulpa nekrozu ve kronik apikal apse teşhisi konmuş,dişin immatür olması sebebi ile RET planlamasıyapılmıştır. Mandibular sol sürekli birinci büyük azı dişteki derin dentin çürüğü başka bir seansta uzaklaştırılırken pulpa perforasyonu oluşmuş ve MTA ile total pulpotomi planlaması yapılmıştır.

Mandibular sağ sürekli birinci büyük azı diş için RET’in ilk seansında epinefrinli lokal anestezi yapılmış, dişeti izolasyonu için lastik örtü yerleştirilmiştir. Endodontik giriş kavitesi açılıp her bir kanal önce %2,5’luk 20 mililitre sodyum hipoklorit ve 20 mililitre serum fizyolojik ile yıkanmıştır. Kanallar kâğıt koniler ile kurulandıktan sonra metronidazol, siprofloksasin ve klindamisin içeren üçlü antibiyotik pat ile pansuman yapılarak geçici olarak cam iyonomer ile restore edilmiştir. İki hafta sonraki ikinci seansta epinefrinsiz lokal anestezi yapılarak seansa başlanmış daha sonra her bir kanal 20 mililitre %17’lik EDTA solüsyonu ile yıkanmıştır. Kök kanalları kâğıt koniler ile kurulandıktan sonra K tipi el eğesi ile apikal bölgeden kanama indüklenmiş, kanama mine sement sınırının 2-3 mm altına ulaştıktan sonra kan pıhtısı oluşumu için on dakika beklenmiştir. Pıhtının üzerine kök gelişimini teşvik etmek için MTA kaplama materyali olarak yerleştirilmiş, dişteki aşırı kuron harabiyeti sebebiyle üst restorasyonu paslanmaz çelik kuron ile sağlanmıştır. Mandibular sol sürekli birinci büyük azı dişin tedavisinde çürük temizliği sırasında birden fazla noktada oluşan geniş pulpa perforasyonları sebebiyle MTA kullanılarak total pulpotomi uygulanmıştır. Kanamanın durdurulmasını takiben kavite sodyum hipoklorit ile deenfekte edilmiş, cam iyonomer kaide sonrasında bitim restorasyonu rezin kompozit ile tamamlanmıştır. 1, 3, 6, ve 12. aylardaki kontrol seanslarında her iki diş için tüm belirti ve semptomların tamamen çözüldüğünü görülmüştürRET uygulanan dişte 3. ay takip randevusu ve sonrasında alınan periapikal radyografilerde apikal lezyonun çözüldüğü ve apikal kapanmanın sağlandığı saptanmıştır.

 

Sonuç

Rejeneratif endodontik tedavi ve total pulptomi, çok köklü immatür sürekli dişlerde pulpa canlılığının korunması ve kök gelişiminin sağlanması amacıyla etkili tedavi seçenekleri olarak değerlendirilebilir.