ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCH-IV, Ankara, Turkey, 10 - 11 April 2021, pp.111-112
Summer Squash (Cucurbita pepo L.) is a commercially important crop. However, one of the
most serious threats to cucurbit production is Zucchini yellow mosaic virus (ZYMV). This
virus causes yield losses of up to 95%. Infected plants are stunted, and infected plant fruits
includes severity symptoms such as knobbly areas and unequal surface colouring. Moreover,
ZYMV is spread by aphids, but chemical application to control the aphid vectors of the virus
is mostly ineffective in avoiding infection. Therefore, classical breeding methods are used to
determine elite genotypes of various plants against this virus, but it is a time-consuming
process. Marker-assisted selection (MAS) against classical breeding methods is based on the
use of easily recognizable molecular markers that are in a tight link with genes controlling
important characters. Simple sequence repeat (SSR, microsatellite) markers were chosen for
this study. PCR-based microsatellite markers have been used due to several key advantage
such as the speed, reliability, and cost-effectiveness. They allow to find differentiation
between resistant and susceptible individuals. In the frame of this study, Summer Squash
(Cucurbita pepo L.) genotypes and F2 individuals evaluated for ZYMV resistance by using
molecular markers. F2 individuals obtained by crossing the ZYMV-resistant accession with
village population by Thrace Agricultural Research Institute (TARI). 60 SSR (Simple
Sequence Repeats) markers were chosen for this study which cover 20 linkage groups
according to Gong et al. (2008). After the determination of polymorphism between resistant
and susceptible parental genotypes, F2 individuals evaluated by using that polymorphic SSR
markers. These markers such as CMTm66, CMTm190, CMTp131, CMTp142 potentially
found out genetically linked with ZYMV resistance source. There is considerable potential for
the data to be used in future programming.
Yaz Kabağı (Cucurbita pepo L.) ticari açıdan önemli bir üründür. Fakat kabak üretiminde
ürün kaybına yol açan en önemli etmenlerden biri ZYMV kabak sarı mozaik virüsüdür. Virüs,
kabakta % 95'e varan verim kayıplarına neden olabilmektedir. Virüs bulaşması sonucu bitki
bodur kalır, meyvesinde eşit olmayan yüzey rengi ve yumrulu bölgeler oluşumu şeklinde
çeşitli semptomlar gözlenir. Virüs (ZYMV), yaprak biti vektörleri ile bitkiye yayılır. Yaprak
biti vektörlerini kontrol etmek için yapılan kimyasal uygulama enfeksiyonu engellemede
genellikle başarısızdır. Bu nedenle klasik ıslah yöntemleri, bu virüse karşı dayanıklı olan
bitkilerin elit genotiplerini belirlemek için kullanılır, ancak bu zaman alıcı bir süreçtir. Klasik
ıslah yöntemleri yerine markırlar yardımıyla seleksiyon (MAS), kolayca tanınabilen, önemli
karakterleri kontrol eden genlerle sıkı bir bağlantı içinde olan moleküler markırların
kullanımına dayanır. Gerçekleştirilen çalışma kapsamında PZR’ye dayalı SSR basit dizi
tekrarı (SSR) belirteçleri, hız, güvenilirlik ve maliyet etkinliği gibi birçok önemli üstünlükleri
nedeniyle tercih edilmiştir. Seçilen belirteçler hastalığa karşı toleranslı ve hassas bireylerin
arasındaki farklılıkları ortaya koyabilmemize olanak sağlar. Bu çalışma çerçevesinde, yazlık
kabak genotipleri (Cucurbita pepo L.) ve F2 bireyleri moleküler markırlar kullanılarak
ZYMV dayanıklılığı yönünden değerlendirildi. F2 bireyleri ZYMV’ye dayanıklı hatların köy
popülasyonu ile çaprazlanması sonucu Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünde elde
edilmiştir. Bu çalışma için 60 SSR belirteci, 20 bağlantı grubunu (Gong et al. (2008))
kapsayacak şekilde seçilmiştir. Anaç bireylerde toleranslı ve duyarlı genotipler arasındaki
polimorfizmin belirlenmesinden sonra, F2 bireyler polimorfik olduğu belirlenen SSR
belirteçleri kullanılarak değerlendirildi. CMTm66, CMTm190, CMTp131, CMTp142
belirteçlerinin, potansiyel olarak ZYMV direnç kaynağı ile genetik olarak bağlantılı
olabileceği belirlendi. Elde edilen veriler yazlık kabak genotipleri (Cucurbita pepo L.) ile
devam eden ıslah programlarında kullanılabilir olması nedeniyle önemli bir potansiyel
taşımaktadır.