in: 21. YÜZYILDA DİSİPLİNLER VE EĞİTİM, Doç. Dr. Engin Meydan, Editor, Pegem A Yayıncılık, Ankara, pp.277-291, 2023
Konuşma kaygısı ile ilgili olarak genellikle psikoloji alanında yapılmış çalışmalara rastlanmaktadır. Trexler ve Karst (1972) 33 kişi ile yaptıkları terapi çalışmasında çeşitli psikolojik terapi yöntemlerinin bu kaygının giderilmesinde etkili
olduğunu tespit etmişlerdir. Psikolojik çalışmalar bu kaygının yoğun olarak yaşandığı kişiler üzerinde yapılabilir. Ancak lisans eğitimi alan insanların hastalık
derecesinde olmayan kaygılarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlerle
ilgili çalışmalara da literatürde rastlanılmaktadır. Gölpınar, Hamzadayı ve Bayat
(2018) “Konuşma Kaygı Düzeyi ile Konuşma Başarımı Arasındaki İlişki” adlı çalışmada sekizinci sınıf öğrencilerinin konuşma kaygı düzeyleri ile konuşma başarımları arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Araştırmada, bireylerin konuşma kaygı
düzeyleri ile konuşma başarımları arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu,
katılımcıların konuşma kaygısı, konuşma başarımı ve konuşma başarımının alt
boyutlarından konuşma düzeni puanlarının cinsiyete göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Çalışmada ayrıca konuşma kaygılarının konuşma başarımı,
konuşma başarımının alt boyutlarından konuşma düzeni ve dil bilinci puanlarını
yordamalarına ilişkin kurulan modellerin anlamlı olduğu, konuşma kaygılarının
konuşmacı psikolojisi puanlarını yordamasına ilişkin kurulan modelin ise anlamlı
olmadığı görülmüştür